16 Nisan 2025 Çarşamba

SDG Şam'la Yakınlaşıyor! PKK'nın Stratejik Konumu Geriliyor Mu?

Demokratik Suriye Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan olumlu gelişmeler, PKK'nin bölgesel stratejik konumunu zayıflatırken, Türkiye'nin diplomatik ve askeri nüfuzunu artırıyor. Bu durum, ABD'nin yeniden konumlanma stratejisi, İran'a yönelik baskılar ve Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı gibi faktörlerle birleşince, Orta Doğu'daki Kürt aktörlerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.

SDG ve Şam Yönetimi Arasında Anlaşmalar

Nisan ayı başından itibaren SDG ile Şam yönetimi arasında bir dizi anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar kapsamında, SDG'nin Halep'teki bazı mahallelerden çekilmesi ve esir değişimi gibi adımlar atıldı. Ayrıca, Halep kırsalındaki Tişrin Barajı çevresinde SDG güçlerinin ve Savunma Bakanlığı'na bağlı diğer grupların bölgeden çekilmesi kararlaştırıldı. Bu gelişmeler, bölgedeki çatışmaların sona ermesine ve SDG'nin Suriye devlet kurumlarına entegre edilmesine yönelik adımların atılmasına zemin hazırladı.

Mazlum Abdi, Tişrin Barajı anlaşmasının ardından yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın Türkiye'nin ön koşullarını bertaraf ettiğini ifade etti. Ancak, Türk yetkililer anlaşmanın uygulanmasını yakından izleyeceklerini duyurdu ve bölgedeki SDG mevzilerine yönelik topçu ve füze saldırıları devam etti.

ABD'nin Yeniden Konumlanması ve Türkiye'nin Artan Etkisi

ABD güçleri, Suriye'nin Cezire bölgesindeki askeri varlığını azaltarak Irak'taki üslerine kaydırmaya başladı. Bu durum, ABD'nin İran'a yönelik tehditleriyle aynı döneme denk geliyor. Türkiye'nin Suriye dosyasındaki etkisi ise, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la sorunları çözmesini istemesiyle daha da güçlendi.

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Türkiye, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün'ü kapsayacak bölgesel koordinasyon mekanizmasının yakında devreye gireceğini ve merkezinin Suriye'de olacağını duyurdu. Bu mekanizmanın, IŞİD'in yeniden ortaya çıkmasını engelleme ve Suriye ordusunu terörle mücadeleye entegre etme hedefi taşıması bekleniyor. Bu durum, ABD'nin SDG'ye verdiği desteğe alternatif oluşturma anlamına geliyor.

PKK'nin Zayıflayan Konumu ve Barış Süreci Sinyalleri

Son aylarda, SDG ile Şam yönetimi arasındaki yakınlaşmanın önünde engel olarak görülen PKK'nin pozisyonunda dikkat çekici değişimler yaşandı. Türkiye'nin PKK'ye karşı yürüttüğü operasyonlar ve Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı, örgütün zayıflamasına ve tasfiyesine yönelik müzakerelerin başlamasına yol açtı.

Abdullah Öcalan, PKK'nin kurulmasına neden olan koşulların artık ortadan kalktığını ifade etti. Bu gelişmeler, Türkiye'de Kürt meselesinde yeni bir dönemin başlayabileceği sinyallerini veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt siyasetiyle DEM İmaralı Heyeti'ni Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etmesi, barış süreci perspektifinde atılan somut bir adım olarak değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, SDG ile Şam yönetimi arasındaki yakınlaşma, PKK'nin zayıflayan konumu ve Türkiye'nin artan etkisi, Orta Doğu'daki Kürt aktörlerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini değiştirirken, barış ve istikrarın sağlanması için yeni fırsatlar sunuyor.

İlgili Haberler