Çoğu futbol otoritesinin, Brezilyalı Pele ile birlikte “tarihin en uygun futbolcusu” olarak kabul ettiği, bazılarının ise Pele’den daha yetenekli olduğunu ileri sürdüğü Maradona, 30 Ekim 1960 tarihinde Arjantin’in başşehri Buenos Aires’te dünyaya geldi.
Fabrika personeli baba ile konut hanımı annenin çocuğu olan Maradona’nın yeteneği 8 yaşında keşfedildi ve mahalle grubu Estrella Roja’da oynamaya başladı.
Altyapısına girdiği Argentinos Juniors ile daha 16 yaşına girmeden profesyonel kontrat imzalayan Maradona, 1981’de gittiği Boca Juniors’ta şampiyonluk yaşamasının akabinde Avrupa’nın büyük kulüplerinden Barcelona’ya transfer oldu.
Maradona, Avrupa’da
1982-1984 yıllarında İspanyol kulübü Barcelona’da tüm kulvarlarda 58 maça çıkan ve 38 kere fileleri havalandıran Maradona, 3 defa kupa sevinci yaşadı.
Arjantinli yıldız, 1983 yılında Kral Kupası, İspanya Muhteşem Kupası ve La Liga Kupası şampiyonluğuna ulaştı.
1984 yılında efsanesi olacağı İtalyan takımı Napoli’ye transfer olan Maradona, tüm kulvarlarda 259 maçta forma giydi ve 115 gol attı.
Napoli, Maradona sayesinde ligdeki güçlü kadrolarla çaba edebilecek düzeye ulaşırken, bu periyotta 2 lig şampiyonluğunun yanı sıra birer defa UEFA Kupası, İtalya Kupası ve İtalya Üstün Kupası kulübün müzesindeki yerini aldı.
Napoli’nin akabinde Sevilla, Newell’s Old Boys ve son olarak da eski grubu Boca Juniors’ın formasını giyen Maradona, 1997 yılında etkin mesleğini noktaladı.
Formasını giydiği ekiplerle tüm kulvarlarda 588 maça çıkan Maradona, 312 gol kaydetti.
1986 Dünya Kupası Maradona’nın ellerinde
Maradona, Arjantin’in 1986’da müzesine götürdüğü FIFA Dünya Kupası’ndaki üstün performansıyla ismini tüm dünyaya duyurdu.
Turnuvanın çeyrek finalinde İngiltere filelerine elle attığı golle tartışmaların amacı olan yıldız oyuncu, birebir maçta topu 60 metre taşıyıp 5 bireye çalım atarak fileleri havalandırdı. Bu gol, 2002’de FIFA tarafından yapılan oylamada “yüzyılın golü” seçildi.
Maradonalı Arjantin, 1986 Dünya Kupası finalinde Batı Almanya’yı 3-2 yenerek şampiyonluğa uzandı.
Maradona, ulusal ekip formasıyla 91 maça çıkarken, 34 gol attı.
Büyüleyici mesleğinde skandallar eksik olmadı
Arjantin’in 1990 Dünya Kupası’nda finale yükselmesinde büyük hisse sahibi Maradona’nın uyuşturucu sorunu, 1991’de kamuoyuna yansıdı. Tıpkı yıl uyuşturucu kullanmaktan 15 ay ceza alan ünlü futbolcu, yasaklı unsur kullandığı gerekçesiyle 1994 Dünya Kupası’ndan ihraç edildi.
Bu bağımlılığı yüzünden 2004 ve 2007’de önemli sıhhat meseleleri yaşayan Maradona’nın Napoli forması giydiği 1984-1991 yıllarından kalma 37 milyon avrodan fazla vergi borcu, İtalyan yetkililerle daima sorun yaşamasına neden oldu.
Teknik yöneticiliği futbolculuğu üzere olmadı
Futbol efsanesi Diego Armando Maradona’nın teknik yöneticilik hayatı, faal mesleğinin bilakis pek de başarılı geçmedi.
Tarihin en uygun futbolcularından biri olarak gösterilen Arjantinli yıldız, kupalarla dolu bir meslekten sonra başladıkları teknik yöneticilikte hayal kırıklığı yaşatan isimler ortasında yer aldı.
Maradona, teknik yöneticilik hayatına de ülkesinde adım attı. Argentinos Juniors’tan ekip arkadaşı Carlos Fren ile 1994’te Textil Mandiyu, 1995’te ise Racing kulüplerini çalıştıran efsane oyuncu, 2008’de Alfio Basile’nin yerine Arjantin Ulusal Grubu’nun teknik yöneticiliğine getirildi.
Kamuoyunun da tesiriyle 2010 Dünya Kupası sürecinde ulusal grubun emanet edildiği Maradona’nın vazifesine, Arjantin’in çeyrek finalde karşılaştığı Almanya’ya 4-0 yenilerek elenmesinin akabinde son verildi.
“Sivri dilli” olmasıyla tanınan Maradona, 2 yıllık ulusal ekip teknik yöneticiliği müddetince de rahat durmadı. Arjantin’in 2010 Dünya Kupası’na katılmaya hak kazandığı, elemelerdeki Uruguay galibiyeti sonrası basın mensuplarına hakaret eden Maradona’ya, FIFA tarafından 2 ay ceza verildi.
Daha sonra El-Vasl, El-Fujairah, Dorados de Sinaloa ve Gimnasia de La Plata ekiplerini çalıştıran Maradona, parlak futbolculuk mesleğinin gerisinde kaldı.
Onsuz birinci Dünya Kupası, Arjantin’in oldu
Arjantin, Maradona’nın hayatta olmadığı birinci FIFA Dünya Kupası’nda şampiyonluğa ulaşmayı başardı.
Lusail Stadı’nda Fransa ile karşılaşan Arjantin, olağan müddeti 2-2, uzatma kısmı 3-3 sona eren finalde rakibine penaltı atışlarında 4-2 üstünlük kurarak 1978 ve 1986’nın akabinde üçüncü kere kupanın sahibi oldu.
