Zehra Kınık Kusur İddiasını Reddetti! Kazada Yeni Gelişme
Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir'in karıştığı ve 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin hayatını kaybettiği kazayla ilgili davada flaş gelişmeler yaşandı. Zehra Kınık, Adli Tıp Kurumu'nun kendisini asli kusurlu bulduğu raporu reddederken, kazada oğlunu kaybeden anne Hasret Doğan ise Kınık'ın suçlu olduğunu ve cezalandırılmasını istedi. Dava, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için Mayıs ayına ertelendi.
Kaza Nasıl Meydana Geldi?
Geçtiğimiz Temmuz ayında Beykoz Kavacık'ta meydana gelen kazada, Zehra Kınık'ın kullandığı otomobil, Yavuz Selim Öztürk'ün kullandığı motosiklete çarpmıştı. Kazada, motosikletin arkasında oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki olay yerinde hayatını kaybederken, motosiklet sürücüsü Yavuz Selim Öztürk ve kaldırımda yürüyen iki kişi yaralanmıştı. Kaza sonrası gözaltına alınan Zehra Kınık, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Kınık hakkında, "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Zehra Kınık Raporu Reddetti
İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen son duruşmada Zehra Kınık, Adli Tıp Kurumu'nun kendisini asli kusurlu bulduğu raporu kabul etmediğini belirtti. Kınık, kazanın üzücü bir olay olduğunu, hızının düşük olduğunu, gerekli kontrolleri yaparak yola çıktığını ve motosikletin çok hızlı geldiğini savundu. Kaza anında yapabileceği bir şey olmadığını iddia etti.
Acılı Anne Cezalandırılmasını İstedi
Zehra Kınık'ın savunmasının ardından söz alan anne Hasret Doğan, sanığın kusursuz olduğunu kabul etmediğini ve suçlu olduğunu belirterek cezalandırılmasını istedi. Anne Doğan'ın feryatları mahkeme salonunda yankılandı. Duruşma, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanabilmesi için 26 Mayıs'a ertelendi. Bu dava, sadece bir trafik kazası olmanın ötesinde, adaletin tecelli etmesini bekleyen bir annenin feryadını ve toplum vicdanını temsil ediyor.
Trafik Kazaları ve Hukuki Süreç
- Trafik kazaları, maalesef günümüzde sıkça karşılaşılan üzücü olaylardır.
- Bu tür kazalarda, kusur oranlarının belirlenmesi ve sorumluların tespiti büyük önem taşır.
- Adli Tıp Kurumu raporları, kusur oranlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
- Ancak, bu raporlara itiraz hakkı da bulunmaktadır.
- Mahkeme süreci, delillerin değerlendirilmesi ve tanıkların dinlenmesiyle devam eder.
Zehra Kınık'ın davası, trafik kazaları sonucu yaşanan hukuki süreçlerin karmaşıklığını ve mağdurların yaşadığı acıları gözler önüne seriyor. Adaletin yerini bulması, hem mağdurların acısını bir nebze olsun dindirecek hem de toplumda güven duygusunu pekiştirecektir. Bu davanın sonucu, benzer davalar için de emsal teşkil edebilir.
