13 Mayıs 2025 Salı

Sur Cinayeti Kararı Şoke Etti! Aileden İtiraz Geldi!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 4 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen ve büyük yankı uyandıran Sur cinayetiyle ilgili verdiği karar, kamuoyunda şaşkınlık yarattı. 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in vahşice katledilmesi olayında, katil zanlısı Semih Çelik'in ölümü üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Bu karara, Ayşenur Halil'in ailesi tarafından itiraz edildi. Aile, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak adaletin yerini bulmasını talep etti.

Sur Cinayeti Nedir?

Sur cinayeti, 4 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da meydana gelen ve iki genç kadının hayatını kaybettiği vahşi bir olaydır. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner, kimliği belirlenen Semih Çelik tarafından öldürülmüştür. Olayın ardından başlatılan soruşturma, katil zanlısının ölümüyle farklı bir boyut kazanmıştır.

Takipsizlik Kararı ve Ailenin İtirazı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, katil zanlısı Semih Çelik'in ölümü üzerine dosyayı kapatarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak, bu karar Ayşenur Halil'in ailesi tarafından kabul görmedi. Aile, avukatları aracılığıyla İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak karara itiraz etti. Ailenin itirazında, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiği vurgulandı.

Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?

Ailenin itirazı üzerine dosya, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından yeniden incelenecek. Hakimlik, mevcut delilleri ve ailenin itiraz gerekçelerini değerlendirerek bir karar verecek. Hakimlik, başsavcılığın kararını yerinde görürse itirazı reddedecek. Ancak, itirazı haklı bulursa soruşturmanın yeniden açılmasına karar verebilecek.

Türkiye'de ceza yargılaması süreci karmaşık ve detaylıdır. Bir suçun işlendiği şüphesi üzerine başlatılan soruşturma, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve şüphelilerin sorgulanması gibi aşamalardan oluşur. Soruşturma sonucunda yeterli delil bulunursa, savcı iddianame düzenleyerek dava açar. Dava sürecinde mahkeme, tarafların delillerini ve savunmalarını değerlendirerek bir karar verir. Bu süreçte, mağdurların ve ailelerinin haklarını korumak ve adaletin yerini bulmasını sağlamak önemlidir.

Sur cinayeti davasında verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz, hukuk mücadelesinin ve adalet arayışının bir örneğidir. Ailenin kararlılığı, benzer durumlarda olan diğer mağdur ailelere de umut vermektedir. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki hukuk sisteminin işleyişi ve adaletin tecellisi açısından önemli bir gösterge olacaktır.

Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in acılı ailesinin başlattığı bu hukuk mücadelesi, adaletin yerini bulması için verilen önemli bir adımdır. Ailenin itirazı, dosyanın yeniden açılmasına ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasına olanak sağlayabilir. Bu süreçte, kamuoyunun ve medyanın duyarlılığı, adaletin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Unutulmamalıdır ki, adalet sadece mahkeme salonlarında değil, toplumun vicdanında da tecelli etmelidir.

İlgili Haberler