Stent Skandalında Şok Karar! Hasta Yatağında Pazarlık Cezası Kesildi!

İstanbul'da özel bir hastanede yaşanan ve büyük yankı uyandıran olayda, kalp krizi geçiren bir hastaya stent takılırken yapılan fiyat pazarlığı mahkemeye taşındı. Hastane muhasebecisi Hande Yolaç, "Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık" suçundan yargılandı. Mahkeme, Yolaç hakkında kararını verdi.

Olayın Geçmişi ve Soruşturma Süreci

Olay, hastanın tedavi gördüğü özel hastanede, hastane muhasebecisiyle fiyat pazarlığı yapmak zorunda bırakıldığı görüntülerin ortaya çıkmasıyla kamuoyunda büyük tepkiyle karşılanmıştı. Görüntülerin ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, özel sağlık kuruluşunda yaşanan olayla ilgili resen soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonucunda, muhasebeci Hande Yolaç hakkında iddianame hazırlanmıştı.

İddianamede, Yolaç'ın "Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmişti. Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık Hande Yolaç savunmasını yapmış ve yaşanan olaydan dolayı pişman olduğunu dile getirmişti.

Mahkeme Kararı ve Sonuçlar

Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Hande Yolaç suçlu bulundu. Mahkeme, Yolaç'ı "Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık" suçundan indirim uygulayarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme, Yolaç hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

Ayrıca, mahkeme Yolaç hakkında yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti ve sanığın tahliyesine karar verdi. Bu karar, hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde farklı yorumlara neden oldu. Bazı kesimler cezanın yetersiz olduğunu savunurken, bazıları ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yerinde bir karar olduğunu düşünüyor.

Bu olay, Türkiye'deki sağlık sisteminde yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle özel hastanelerde yaşanan fiyatlandırma sorunları ve hastaların zor durumda bırakılması gibi konuların daha sıkı denetlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için yasal düzenlemelerin yapılması ve sağlık sektöründe etik değerlere daha fazla önem verilmesi gerektiği düşünülüyor.

Bu skandal, sağlık sektöründeki etik değerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hastaların çaresizliklerinden faydalanarak çıkar sağlamaya çalışanların cezalandırılması, adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki bu karar, benzer olayların yaşanmasının önüne geçer ve sağlık sektöründe daha şeffaf ve etik bir ortamın oluşmasına katkı sağlar.