Sırrı Süreyya Önder'in Kızından Duygusal Veda: Ölüm Onun İçin Neydi?

DEM Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatı ardından kızı Ceren Önder Kandemir, babasına dair özel anıları ve düşünceleri T24'te yayımlanan bir yazıyla paylaştı. Yazıda, Önder'in yazarlık serüveninden "Beynelmilel" filminin çekim sürecine, ölümle olan ilişkisinden aile yaşantılarına kadar birçok detay yer alıyor. Ceren Önder, babasının ölümle sık sık yüzleştiğini ve bu konuyu derinlemesine düşündüğünü ifade ediyor.

Sırrı Süreyya Önder'in Sinemaya İlk Adımı

Ceren Önder, babasının "Beynelmilel" filminin hazırlanış sürecini anlatırken, o dönemde 42 yaşında olan ve deterjan ticaretiyle uğraşan Sırrı Süreyya Önder'in hayatını tamamen değiştirme kararını şu sözlerle aktarıyor: "Aylar geçiyor, geceleri tıkır tıkır devam ediyor bizimki. Sonra bir gün 'Konuşmamız lazım' diyor bana. 'Ben işi bırakıp kitap yazacağım.' 'İyi' diyorum, yaz? 'Ama seni okuldan almam gerekecek, bir süre para kazanamayacağım.' İyi diyorum, al?"

Ceren Önder'in yazısından öne çıkan diğer detaylar ise şöyle:

• "Hiç komik olmayan bir şakaya benziyor bu yazının başına oturuşum. Hiçbir zaman almak istediğini veren biri olmadı ama giden dostların ardından yazarken eminim bu ihtimali, benim de bir gün onun arkasından yazma ihtimalimi bir-iki defa düşünmüştür."
• "Ölüm, onun düşünmediği bir konu değildi. Zaman zaman içini sıkıntıya boğan, zaman zaman cilveleştiği bir soru işaretiydi. Bazen gecenin bir yarısı bana telefon açtırıyor, bazen de hiç sevmediği kan tahlillerinden, tetkiklerden kurtulmasını sağlıyordu ölüm düşüncesi."
• "Yazının girişindeki Niyâzî-i Mısrî dizeleri 'Ölürsem mezar taşıma yazdırın' mesajıyla üç-beş yakın arkadaşına gönderdiği bir şiirdendir mesela. Bana göndermemişti, ben hasta olduğunu söylemesinden hoşlanmazdım. Ölümden bahsetmesinden de."

"Ölürsem Mezarımda Keman Çal"

Ceren Önder, babasının kendisine çocukken söylediği "Ölürsem mezarımda keman çal" sözünü hatırlatarak, keman çalmayı öğrenemediği için duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Ayrıca, babasının çocuk bakımı konusunda yetersiz olduğunu ve bu konuda babaannesinin yardımlarına ihtiyaç duyduklarını anlatıyor. Sırrı Süreyya Önder'in Sezen Aksu'ya yazdığı bir mektubu da anlatan Ceren Önder, mektupta "Beynelmilel" filminde Sezen Aksu'nun oynamasını istediğini belirtiyor.

Çekim zamanı yaklaşırken babasının kendisini sete götürdüğünü ve orada sanat ekibinde çıraklık yaptığını, kostüm ekibine ütü yardımına gittiğini söyleyen Ceren Önder, babasıyla birlikte gizlice sinema salonlarına gidip filmin tepkilerini ölçtüklerini de sözlerine ekliyor. O günleri şöyle anlatıyor: "Sonra aramızda kalsın ama o ay ne zaman Taksim’e gitsek, bulduğumuz rastgele seanslara girip gizlice oturuyoruz en arka koltuklara. Hem salon dolu mu diye bakacağız, hem de seyirci gülmesi gereken yerde gülüyor mu diye. Yüzünü kimsenin tanımamasından bulduğumuz hafiflikle, canımız ne isterse onu yapıyoruz. Bizden kime ne?"

Sırrı Süreyya Önder'in Vefatı

Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan'da İstanbul'da hastaneye kaldırılmış ve aort damarında yırtılma tespit edilmesinin ardından ameliyata alınmıştı. Uzun süren tedavi sürecine rağmen 3 Mayıs'ta hayatını kaybetmişti. Ceren Önder'in bu duygusal yazısı, babasının sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir yazar, senarist, yönetmen ve en önemlisi sevgi dolu bir baba olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Sırrı Süreyya Önder'in mirası, düşünceleri ve eserleriyle yaşamaya devam edecek.