Serebral Palsili Çiftin Aşkı! Engelleri Aştılar, Evlendiler!
Seben Ayşe Dayı Yarar ve Serim Berke Yarar, serebral palsili iki birey olarak hayatın zorluklarına birlikte göğüs geriyor. Uluslararası bir engelli sempozyumunda tanışan ve 2018'de otostopla Avrupa'yı gezen bu özel çift, 2024'te hayatlarını birleştirdi. 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü öncesinde onlarla bir araya geldik ve çocukluklarından ilişkilerine, erişilebilirliğin öneminden hayata bakış açılarına kadar birçok konuyu konuştuk.
Serebral Palsi Nedir?
Serebral palsi, doğum öncesinde, sırasında veya sonrasında meydana gelen beyin hasarı sonucu ortaya çıkan, nörolojik ve ortopedik farklılıklara yol açan bir durumdur. Bu durum, kas tonusunda, hareket koordinasyonunda ve duruşta bozukluklara neden olabilir. Ancak, serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir ve etkileri kişiden kişiye büyük ölçüde değişebilir.
Seben Ayşe Dayı Yarar ve Serim Berke Yarar, serebral palsili bireyler olarak bağımsız bir yaşam kurabilmek için ailelerinin büyük desteğini almışlar. Seben, annesinin mahalledeki insanların "Yazık değil mi, bu çocuk zorla yürüyor, bir de günde üç kere bakkala gönderiyorsun" sözlerine rağmen, onun kendi ayakları üzerinde durabilmesi için nasıl çabaladığını anlatıyor.
Serim ise, okul müdürünün "Engellisin, seni alamam" diyerek kendisini okula kabul etmek istemediğini belirtiyor. Bu durum, engelli bireylerin eğitim hakkına erişimindeki zorlukları gözler önüne seriyor.
Erişilebilirlik Mücadelesi ve Farkındalık
Seben ve Serim, hayatlarını kolaylaştıran ve topluma daha aktif katılımlarını sağlayan erişilebilirlik konusunun önemine dikkat çekiyorlar. Erişilebilirlik sadece fiziksel engellerin kaldırılması değil, aynı zamanda zihinsel engellerin de aşılması anlamına geliyor.
Seben ve Serim'in hayat hikayesi, engelli bireylerin karşılaştığı zorluklara rağmen, azim ve kararlılıkla nelerin başarılabileceğini gösteriyor. Onların aşkı, umudu ve mücadele azmi, hepimize ilham kaynağı oluyor.
Toplumun Farkındalığı ve Sorumluluğu
Seben ve Serim'in hikayesi, toplumun engelli bireylere karşı daha duyarlı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Engelli bireylerin topluma tam ve eşit katılımı için erişilebilir bir çevre yaratmak, hepimizin sorumluluğundadır.
Onların mücadelesi, engelli bireylerin potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için hepimizin yapabileceği çok şey olduğunu gösteriyor. Unutmayalım ki, engelleri aşmak için en önemli adım, farkındalık yaratmak ve harekete geçmektir.
Seben ve Serim'in aşkı, engellerin sadece zihinde olduğunu ve gerçek sevginin her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini kanıtlıyor. Onların hikayesi, hepimize umut veriyor ve daha kapsayıcı bir toplum inşa etme yolunda ilham kaynağı oluyor.
