Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan 'kamu görevlisine hakaret' soruşturması kapsamında SEGBİS aracılığıyla ifade verdi. İmamoğlu, savunmasında soruşturmanın siyasi bir kumpas olduğunu ve suç isnadının baştan kurgulandığını iddia etti. Avukatı Mehmet Pehlivan, İmamoğlu'nun ifadesinde öne çıkanları sosyal medya hesabından paylaştı.
İmamoğlu'ndan Sert Eleştiriler
İmamoğlu'nun ifadesinde yer alan önemli noktalar şu şekilde:
- "Bu soruşturmanın gerçek bağlamı, uzun süredir yürütülen yargı tacizi ve meşru siyasi rekabetin yerini iftira ve algı operasyonlarına bıraktığı bir zeminde şekillenmiştir."
- "Seçim sürecinde “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyen kişi, bu kaybın iktidarına yönelik olduğunu fark edince, hukuk dışı yolları kullanarak kamu gücünü siyasal bir araç haline getirmiş ve bu yolla kaçınılmaz sonunu ertelemeye çalışmıştır."
- "Emniyette hakkımdaki suçlamanın, Meclis’te grubu bulunan bir siyasi partinin yöneticisiyle yapılan görüşmenin terör örgütüne yardım olarak nitelendirilmesi olduğunu öğrendim. Mecliste grubu bulunan yasal bir partinin yetkilisiyle yapılan görüşmeleri terör faaliyeti olarak nitelendirmiş olmalarını hukukla açıklayabilmek mümkün müdür?"
- "Hakimlik sorgusu başladığında, sevk yazısında gerek emniyet ve gerekse savcı önündeki ifade esnasında bana daha önce hiç sorulmayan soruların, terör örgütüyle alakalı bir dolu görselin, haritaların, terör örgütü yöneticilerinin beyanlarının evraka eklendiğini gördüm."
İmamoğlu, ifadesinde soruşturmanın siyasi bir pusudan ibaret olduğunu ve kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu vurguladı. "Bunun adı siyasi pusudur" diyen İmamoğlu, adaletin yanı sıra aklının ve vicdanının da sorgulandığını belirtti.
"Kurguya Değil Hakikate İnanır"
İmamoğlu, kendisine yöneltilen terör örgütüne yardım suçlamasının "hayatını, emeğini ve milletine karşı taşıdığı sorumluluk duygusunu hedef alan bir itibarsızlaştırma operasyonu" olduğunu söyledi. Ayrıca, şahısların ailelerine, özel hayatlarına veya onurlarına dair bir hakarette bulunmadığını, sadece kamu görevini kötüye kullanarak siyasete müdahale edenlere karşı eleştiri getirdiğini ifade etti. İmamoğlu, "Beni değil, temsil ettiğim değerleri ve milletin iradesini yargılamaya çalıştıklarını çok iyi biliyorum. Ancak unuttukları bir şey var: Bu milletin vicdanı, kurguya değil hakikate inanır." şeklinde konuştu.
Soruşturmanın Muhtemel Etkileri
Ekrem İmamoğlu'nun bu sert savunması, siyasi arenada yankı uyandırdı. Soruşturmanın seyrini ve kamuoyunun algısını nasıl etkileyeceği merak konusu. İmamoğlu'nun avukatları, müvekkillerinin masumiyetini kanıtlamak için hukuki mücadeleye devam edeceklerini belirtirken, siyasi analistler soruşturmanın yerel seçimler öncesinde İmamoğlu'nun imajını zedelemeye yönelik bir hamle olup olmadığını tartışıyor. Bu süreçte, yargının bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı gibi temel ilkelerin ne kadar korunduğu da kamuoyunun yakından takip edeceği bir konu olacak.
