
Çiftçiye Destek Mi, Köstek Mi? İşte Acı Gerçek!
Burak Kuşan'ın çarpıcı yazısı, Türkiye'deki çiftçilerin karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklara kurumların yaklaşımlarını hiciv yoluyla ele alıyor. Yazıda, Tarım Bakanlığı'ndan Ziraat Odalarına, enerji şirketlerinden ticaret borsalarına kadar birçok kurumun çiftçiye yönelik uygulamaları ironik bir dille eleştiriliyor. Kuşan, aslında her kurumun çiftçiyi düşündüğünü, ancak bu düşüncenin bazen ters teptiğini vurguluyor.
Çiftçiye Özel İlginç Yaklaşımlar
Yazar, kurumların çiftçiye yönelik bazı uygulamalarını şu şekilde sıralıyor:
- OEDAŞ elektrik kesiyor: Çiftçi yıldızları izlesin diye.
- Desteklemeler geç yatıyor: Çiftçi sabırlı olsun diye.
- Mazot pahalı: Çiftçi obeziteye karşı çıksın, tarlasına yürüyerek gitsin diye.
- Marketler pahalı: Çiftçi ürettiğini yiyemesin diye.
- Hükümet ithalatın önünü açıyor: Çiftçi rekabeti öğrensin diye.
- Çiftçi borçlu: Ekonomiyi canlı tutsun diye.
- Tarım politikası sürekli değişiyor: Çiftçi her sabah sürpriz yaşasın diye.
- Köyler boşalıyor: Çiftçi yalnız kalsın diye.
- Elektrik faturası yüklü geliyor: Çiftçi hesap yapmayı öğrensin diye.
- İlaç pahalı: Çiftçi doğal yolları keşfetsin diye.
- Ziraat Odaları ses çıkarmıyor: Çiftçinin başı ağrımasın diye.
- Hayvancılık bitiyor: Çiftçi etin kıymetini anlasın diye.
- Gençler köyden kaçıyor: Yaşlı çiftçi nostalji yaşasın diye.
- Sigorta fiyatları çok çıkıyor: Çiftçi her afette dua etsin diye.
- Bakanlık her şeye sessiz kalıyor: Çiftçi kendi sesini duysun diye.
- Ticaret Borsasında çiftçiden çok aracı kazanıyor: Çiftçi arada kalıp ezilme tehlikesi yaşamasın diye.
Hiciv Yoluyla Eleştiri
Kuşan'ın bu ironik yaklaşımı, aslında çiftçinin yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve kurumların bu zorluklara karşı daha duyarlı olmasını sağlamak amacını taşıyor. Yazar, eleştirinin dozunu aşmış olabileceğini belirtse de, her kurumun çiftçiyi düşündüğünü ifade ediyor. Ancak bu düşüncenin, çiftçinin gerçek sorunlarına çözüm üretmekten uzak olduğunu vurguluyor.
Türkiye'de tarım sektörünün önemi göz önüne alındığında, çiftçilerin yaşadığı sorunlar sadece çiftçileri değil, tüm toplumu ilgilendiriyor. Bu nedenle, çiftçilerin sorunlarına çözüm bulmak ve tarım sektörünü desteklemek, ülke ekonomisi için hayati önem taşıyor. Kuşan'ın yazısı, bu konuda farkındalık yaratmayı ve çözüm önerileri sunmayı amaçlıyor.
Çiftçinin yaşadığı zorluklara bu denli "özgün" çözümler sunan kurumlarımızın varlığı, aslında çiftçinin ne kadar yalnız bırakıldığının acı bir göstergesi. Umarız, bu hiciv dolu eleştiri, yetkililerin dikkatini çeker ve çiftçilerimiz için daha somut ve gerçekçi adımlar atılmasına vesile olur.