Edebiyatımız son birkaç aydır yeni bir tartışmaya sahne oldu. Özellikle sosyal medyada büyük tartışmalara sahne olan konu ise; Türkçe edebiyatı mı yoksa Türk edebiyatı mı demeliyiz?
Bu tartışma yayınlanan bildirilerle yepyeni bir boyut kazandı. Buna göre; yerli, Türkçe edebiyat kavramlarını kabul etmediklerini bildiren kültür insanları bu duruma tepki gösterdi.
Bu bağlamda kitapseverler iki ayrıldı ve tartışmalar kısa süreliğine olsa da durdu. Özellikle Türkiye’de her etnik kökenden yaşayan insanların olduğunu düşünen bir kesim, bunun Türk edebiyatı değil Türkçe edebiyat olması yönünde görüş belirtiyor.
Türk edebiyatı vurgusu
Türk edebiyatı diyen kesim ise; diğer ülkeler de kendi adlarını kullanarak edebiyat vurgusu yapıyor. Dolaysıyla Türk edebiyatı demekte herhangi bir sakınca olmadığını söylüyorlar.
“Türkçe edebiyat dayatması”
Yazar ve şair Kaan Eminoğlu öncülüğünde bir araya gelen yazar ve şairler, tepkilerini yayınladıkları bildiri ile dile getirdi. Kültür insanları, yayınladıkları bildiride; yayınevlerinin ve kitapevlerinin “Türk edebiyatı” ifadesini değiştirip; yerini “yerli, Türkçe edebiyat” kavramını kullanmaları kabul edilemez bulduklarını ifade etti.
İşte yazar ve şairlerin yayınladıkları o bildiri;
“Bu dayatmaları kabul etmiyoruz”
“Ülkemizde faaliyet gösteren bazı yayınevi ve kitapçıların edebiyat eserlerinin sınıflandırılmasında kullanılan Türk edebiyatı ifadesini değiştirerek yerlerine “Türkçe edebiyat, Türkiye edebiyatı, yerli edebiyat” gibi bilim dışı ve gerçekliği karşılamayan ifadeler kullanmaya başlamalarını endişeyle takip ediyoruz. Aynı yayınevleri ve kitapçıların diğer milletlerin edebiyatlarını sınıflandırırken ulusa dayalı bir adlandırma yaparken söz konusu Türk edebiyatı olduğunda dile ve ülkeye bağlı bir sınıflandırmaya gitmelerini terminolojik bir çifte standart olarak değerlendiriyoruz. Türk edebiyatı ifadesini ırkçı bir tutumun terminolojik yansıması olarak değerlendiren bu tutumu kabul etmiyoruz. Hiçbir ulusun isminin ırkçılığın göstergesi olamayacağı gibi diğer bütün ulusların edebiyatını o ulusun adıyla anıp Türk edebiyatı söz konusu olduğunda bu tutarlılığı göstermemenin belli bir art niyetin ürünü olduğunu görüyoruz. Biz aşağıda adı olan yazar, şair, akademisyen, aydın ve kültür emekçileri olarak bu çifte standardı ve yanlış terminoloji dayatmasını kabul etmiyoruz.
KAYNAK : Ensonhaber