Soma Faciası: 301 Madenci Ölümüne Komik Cezalar! Adalet Nerede?
Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği faciada sorumluluğu bulunan kamu görevlilerine verilen cezalar, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 16 sanığa 5'er ay, 2 sanığa ise 6 ay 7 gün hapis cezası verilmesi, 10 sanığın ise beraat etmesi, adalet arayışındaki aileleri ve kamuoyunu derinden yaraladı. Karar, "görevi kötüye kullanma" suçundan verilmiş olup, ailelerin avukatları bu cezaların "taksirle öldürme ve yaralama" suçundan verilmesi gerektiğini savundu.
Soma Faciası Davasında Skandal Karar!
Dava sürecinde yaşananlar da tartışma yarattı. Sanıkların duruşmaya SEGBİS ile bağlanması, avukatlar tarafından eleştirildi. Yargılamanın yüz yüze yapılması ve dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesi gerektiği vurgulandı. Ancak mahkeme, bu talepleri reddetti. Sanık avukatları ise zaman aşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın düşürülmesini istedi. Bu durum, adalet arayışındaki ailelerin umutlarını daha da azalttı.
Maden cinayetinde ölen işçilerden Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, 11 yıldır yaşadıkları acının tarif edilemez olduğunu belirterek, kamu görevlilerinin zamanında yargılanmamasına tepki gösterdi. Çolak, "Hukuksuzluk yerle bir olmuş, adalet kendine ağlasın" ifadesini kullandı. Erdoğan Köse'nin eşi Gülfidan Köse de eşinin değerinin 5-6 ay gibi cezalarla ölçülemeyeceğini, siyasi güçlerin yargıyı yönettiğini ve adaletin vicdanla değil emirle tesis edildiğini düşündüğünü dile getirdi. "Yazıklar olsun" diyerek tepkisini dile getiren Köse, adalet arayışlarının sonuna kadar süreceğini vurguladı.
Avukatlar ve Siyasilerden Tepkiler
Avukat Murat Kemal Gündüz, kararın ardından yaptığı açıklamada, "Yargı resmen 'ne şiş yansın ne kebap' dedi. Sivil sanıkları da kurtardı" ifadelerini kullandı. Gündüz, taleplerinin sanıkların "taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçundan Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması olduğunu belirtti. Bağımsız Maden İş Sendikası'nın avukatı Mürsel Ünder ise, "Aslında dönemin başbakanı, dönemin enerji bakanı, dönemin çalışma bakanı ve madenciye tekme atan bürokratları da dahil olmak üzere birçok siyasetçi ve bürokratın yargılanması gereken dosyadayız" dedi. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu da, bilirkişi raporlarında Çalışma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve TKİ'nin asli kusurlu olduğunu hatırlatarak, çok ciddi bir cezasızlık söz konusu olduğunu vurguladı.
Adalet Arayışı Devam Edecek mi?
Soma faciası, Türkiye'nin en büyük maden facialarından biri olarak tarihe geçti. 301 madencinin hayatını kaybettiği bu faciada sorumluluğu bulunanların hak ettiği cezaları almaması, adalet duygusunu zedeledi. Verilen cezaların yetersizliği, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Ancak aileler ve avukatlar, adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini ve tüm hukuksal yolları deneyeceklerini vurguladı. Bu dava, Türkiye'de adalet sisteminin işleyişi ve madenlerde iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği konularında önemli bir dönüm noktası olabilir.
