Batı Trakya'da Şok! Okullar Neden Kapatılıyor?
Yunanistan Eğitim Bakanlığı'nın Batı Trakya'daki Türk azınlık okullarını kapatma kararı büyük bir krize yol açtı. Lozan Antlaşması'na rağmen alınan bu karar, bölgedeki Türk azınlık tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler? Batı Trakya'da eğitim neden bu kadar büyük bir tehdit altında?
Okul Kapatma Kararı ve Tepkiler
Yunanistan Eğitim Bakanlığı, Rodop'a bağlı Kardere ve Mehrikoz köyleri ile Meriç'e bağlı Hasanlar köyündeki Türk azınlık ilkokullarını kapatma kararı aldı. Bu karar, Lozan Antlaşması'nın açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Demokratik Eşitlik ve Vatandaşlık Partisi (DEB) Başkanı Çiğdem Asafoğlu, bu kararın bir asimilasyon politikası olduğunu vurgulayarak, azınlık haklarının ihlal edildiğini belirtti.
Batı Trakya Türkleri, bu kararın kabul edilemez olduğunu ve eğitim haklarının korunması için mücadele edeceklerini ifade ediyor. Azınlık temsilcileri, uluslararası kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya ve Yunanistan hükümetine baskı yapmaya çağırıyor.
Batı Trakya'da Eğitimdeki Gerileme
Batı Trakya'daki Türk azınlık okullarının sayısı son 20 yılda yüzde 60 oranında azaldı. 20 yıl önce 210 olan okul sayısı, bugün 83'e kadar gerilemiş durumda. Bu durum, bölgedeki eğitim kalitesini olumsuz etkilerken, Türk çocuklarının kendi dillerinde eğitim alma imkanlarını da kısıtlıyor.
Bu gerilemenin nedenleri arasında, Yunanistan hükümetinin uyguladığı politikalar, öğretmen atamalarındaki zorluklar ve okulların fiziki şartlarının yetersizliği gibi faktörler bulunuyor. Batı Trakya Türkleri, bu sorunların çözümü için Yunanistan hükümetinden somut adımlar atmasını bekliyor.
- Öğretmen atamalarının kolaylaştırılması
- Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesi
- Müfredatın güncellenmesi
- Azınlık haklarına saygı gösterilmesi
Batı Trakya'da yaşanan bu eğitim krizi, bölgedeki Türk azınlığın geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Yunanistan hükümetinin Lozan Antlaşması'na uygun hareket etmesi ve azınlık haklarına saygı göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliklerin artması ve Türk azınlığın asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır.
