Şişli'de İşçi Direnişi! Kayyım Zulmüne Son Verin!
Gündem

Şişli'de İşçi Direnişi! Kayyım Zulmüne Son Verin!


17 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 17 June 2025

Şişli Belediyesi'nde çalışan işçiler, 25 yıldır uygulanan üçlü vardiya sisteminin değiştirilmesine karşı ayaklandı. Temizlik ve ulaşım işlerinde çalışan işçiler, 9 Haziran'dan beri belediye binası önünde direnişlerini sürdürüyor. DİSK/Genel-İş üyesi işçiler, dönüşümlü olarak açlık grevine başladı. Peki, bu direnişin arkasındaki gerçek nedenler neler?

Şişli İşçisi Neden Direniyor?

Direnişin fitili, belediye yönetiminin ekonomik gerekçelerle ve işçilerin onayı alınmadan 25 yıldır uygulanan üçlü vardiya sistemini değiştirmek istemesiyle ateşlendi. İşçiler, zaten eksik personelle ağır koşullarda çalıştıklarını belirterek, bu değişikliğin iş yüklerini daha da artıracağını, dinlenme haklarını ortadan kaldıracağını ve insanca yaşam koşullarını zorlaştıracağını vurguluyor. Sendikanın devre dışı bırakılması, geç ve eksik maaş ödemeleri, torpilli atamalar, keyfi mesailer ve yönetimin diyalogdan kaçınması da direnişi körükleyen diğer faktörler arasında yer alıyor.

DİSK/Genel-İş İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Zeynel Yiğit, "Tasarrufu emekçiden değil, yöneticiden yapın" diyerek, belediyenin ekonomik krizi işçiye fatura etmesine tepki gösteriyor. Yiğit, tasarruf gerekiyorsa önce yönetime yakın kişilere ayrılan araçlardan ve gereksiz kadrolardan başlanması gerektiğini savunuyor. İşçilerin uzun süredir maaşlarını geç ya da eksik aldığını, belediye yöneticilerinin paraları olduğu halde ödemeleri geciktirdiğini ve bu süreçte ne sendikayla görüştüklerini ne de işçileri muhatap aldıklarını belirtiyor.

Yiğit, belediye yönetiminin ekonomik gerekçelerle üçlü vardiyadan ikili sisteme geçmek istediğini, ancak bu düzenlemenin zaten yetersiz olan personel sayısıyla işleri daha da içinden çıkılmaz hale getireceğini söylüyor. "Üç kişinin yapacağı işi bir kişiye yüklüyorlar. Cumartesi, Pazar tatil hakkı kâğıt üstünde. Hafta sonu mesaisine gelmeyen işçiye tutanak tutup işten atmakla tehdit ediyorlar. Bu yapılan, açıkça mobbingdir" ifadelerini kullanıyor.

Kayyım Yönetimi İşçileri Muhatap Almıyor

Yiğit'in aktardığına göre, belediye başkanının görevden alınmasının ardından göreve gelen kayyım yönetimi, sendikayı tanımadığını göstermiş ve muhatap almamış. Yiğit, "Meşru hakkımız olan direniş karşısında karşımızda muhatap yok. Sendikalı olduğumuz için baskı altındayız. Kayyım yönetimiyle bir tek diyalog kanalı bile açılmadı" diyerek bu durumu eleştiriyor. Kayyım yönetiminin işçilere rızaları olmadan vardiya değişikliği için dilekçe imzalatmak istediğini, ancak işçilerin bunu reddettiğini de belirtiyor. Yiğit, bu süreçte açlık grevine başlayan arkadaşlarının olduğunu, ancak asıl taleplerinin diyaloğa dayalı, adil bir çözüm olduğunu vurguluyor.

Yiğit, maaş sorunları, keyfi vardiya değişiklikleri, mobbing ve kayırmacılık gibi birçok nedenle biriken öfkenin bu direnişe dönüştüğünü söylüyor: "Halkın parasıyla yönetime yakın kişilere özel araç tahsis edenler bizden tasarruf istiyor. Belediyeyi zarara uğratan işçiler değil, onları yönetenlerdir."

Direnişin Geleceği Ne Olacak?

Belediyenin dayattığı yeni vardiya sisteminin 23 Haziran'da yürürlüğe girmesi planlanıyor. Bu tarih, işçiler açısından yalnızca bir uygulama değişikliğinin değil, aynı zamanda direnişin ve açlık grevlerinin seyrinin belirlenmesi anlamına geliyor. Zeynel Yiğit ve Şişli Belediyesi işçileri, bu tarihe kadar diyalog kapısının aralanmasını umut ederken, herhangi bir geri adım atılmaması durumunda direnişin daha da büyüyeceğini ve farklı biçimlerde devam edeceğini vurguluyor.

Şişli Belediyesi işçilerinin başlattığı bu direniş, sadece bir vardiya değişikliği talebi değil, aynı zamanda emekçinin haklarını koruma ve insanca çalışma koşulları için verilen bir mücadele olarak öne çıkıyor. Kayyım yönetiminin işçilerin sesine kulak vermesi ve diyalog yolunu açması, sorunun çözümü için kritik önem taşıyor.