19 Nisan 2025 Cumartesi

"Şeytanı Çıkarmak İçin Boğdum!" Annesini Öldüren Gencin İnanılmaz İfadesi!

Hatay İskenderun'da akıl almaz bir olay yaşandı. 20 yaşındaki Hasan Habraş, 53 yaşındaki annesi Hüsne Habraş'ı "içindeki şeytanı çıkarmak" amacıyla boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Bu korkunç cinayet, tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Olayın detayları ve zanlının ifadesi ise şaşkınlık yaratmaya devam ediyor.

Olayın Detayları

İskenderun ilçesi Denizciler Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Hasan Habraş, annesi Hüsne Habraş ile birlikte yaşıyordu. Edinilen bilgilere göre, Hasan Habraş, annesini boğduktan sonra ağabeyini arayarak, "Annemiz öldü, başımız sağ olsun" diyerek telefonu kapattı. Ağabeyin durumu yetkililere bildirmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Hüsne Habraş'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Hasan Habraş ise gözaltına alındı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hasan Habraş'ın ilk ifadesinde, annesinin "içindeki şeytanı çıkarmak" için böyle bir eylemde bulunduğunu söylediği öğrenildi. Bu ifade, olayın vahametini daha da artırırken, zanlının akli dengesiyle ilgili soru işaretleri yarattı.

Cinayetle ilgili şu detaylar da ortaya çıktı:

  • Hasan Habraş'ın yabancı uyruklu olduğu belirlendi.
  • Olay, Denizciler Mahallesi'nde yaşandı.
  • Polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

Akli Denge Tartışmaları

Hasan Habraş'ın ifadesi, akli dengesinin yerinde olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Hukuk uzmanları, bu tür davalarda zanlının akli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespitinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Eğer zanlının akli dengesi yerinde değilse, ceza ehliyetinin bulunmadığı ve bu durumda farklı bir hukuki süreç izlenebileceği ifade ediliyor.

Bu tür olaylar, toplumda derin travmalara yol açarken, ruh sağlığı hizmetlerinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bireylerin yaşadığı psikolojik sorunlarla başa çıkabilmeleri için erken dönemde destek almalarının, bu tür trajik olayların önüne geçebileceğini vurguluyor.

Türkiye'de Şiddet Olayları ve Toplumsal Etkileri

Türkiye'de son yıllarda aile içi şiddet ve cinayet olaylarında artış gözlemleniyor. Bu durum, toplumsal değerlerin erozyona uğradığına ve bireylerin yaşadığı psikolojik sorunların arttığına işaret ediyor. Sosyologlar, şiddetin önlenmesi için eğitim, farkındalık çalışmaları ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Bu tür olayların medyada yer alışı da büyük önem taşıyor. Medyanın, şiddeti özendirici veya normalleştirici bir dil kullanmaktan kaçınması, olayların nedenleri ve sonuçları hakkında doğru ve bilinçli bir şekilde bilgilendirme yapması gerekiyor. Aksi takdirde, şiddetin toplumda yaygınlaşmasına ve benzer olayların yaşanmasına zemin hazırlanabilir.

Hatay'da yaşanan bu korkunç cinayet, bir kez daha şiddetin acımasız yüzünü gösterdi. Hasan Habraş'ın annesini öldürmesi, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun yüreğini dağladı. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hepimizin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekiyor.

İlgili Haberler