İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan protesto eylemlerine katılan ve bu nedenle yargılanan öğrencilerden şok edici açıklamalar geldi. Öğrenciler, "Asıl yargılanması gerekenler bize işkence eden polislerdir!" diyerek dikkatleri çekti.
Saraçhane Davası'nda Şok İddialar!
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Emre Orman gibi gazeteciler de "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" iddiasıyla yargılanıyor. Ancak duruşmaya damga vuran, öğrencilerin savunmaları oldu.
Öğrenciler, Anayasal haklarını kullandıklarını ve gözaltında kendilerine farklı vaatlerde bulunulduğunu belirterek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
- "Anayasal hakkımızı kullandık. Bize gözaltında, buradan tutuklanmazsınız. Avukatınız gelsin gidersiniz dendi. Tutuklandık, 19 gün hapis kaldık."
- "Dosyamda delil yok. Dosyaya konulan fotoğraflar da çelişkili. Beraatimi talep ediyorum."
- "Bana ve buradaki herkese yöneltilen suç isnadının dahi bir şaka olarak düşünülmeyip işleme konmasından ötürü yetkili kişileri esefle kınıyorum. Demokratik hakkımız olan eyleme hangi gün, nerede katıldığım dahi belirtilmemişken, bu konuda hiçbir delil dosyama konmamışken yine de, derhal beraatimi talep ediyorum."
Duruşmada Gergin Anlar
Duruşmayı CHP Milletvekilleri Gökçe Gökçen, Sezgin Tanrıkulu, DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcileri de takip etti. Toplam 99 kişinin yargılandığı davada, sanık sayısının fazla olması nedeniyle duruşma İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. MLSA avukatlarından Veysel Ok, gazetecilerin derhal beraat ettirilmesi gerektiğini söyledi. Avukatlar, dosyanın beraatlik olduğunu ve yargılama yapılacak bir suç olmadığını savundu. Savcının yargılamanın devamı yönünde görüş bildirmesi üzerine duruşmada gergin anlar yaşandı. Mahkeme heyeti ve avukatlar arasında sözlü tartışma çıkarken, duruşma salonundakiler mahkemeyi alkış ve sloganlarla protesto etti.
Avukatların talebi üzerine mahkeme heyeti, 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyasını ayırdı. 12 kişi için daha sonradan duruşma günü verilecek.
Çağlayan Adliyesi Abluka Altında!
Duruşmaların görüldüğü Çağlayan Adliyesi'nin etrafı sabah saatlerinden itibaren polis ablukasına alındı. Gazeteciler ve sanıklar, adliyeye girerken engellendi. Polis barikatları ancak sözlü tartışmaların ardından aşılabildi. Sanık öğrencilerden biri gözaltına alındı, ancak mahkeme başladıktan sonra serbest bırakıldı.
Duruşma öncesinde Anne Baba Dayanışma Platformu ve öğrenciler basın açıklaması yaparak adalet istedi. Açıklamada, çocuklarının Anayasal ve demokratik haklarını kullanmalarına rağmen hala serbest bırakılmadığı veya tutuksuz yargılandığı belirtilerek, gözaltı sırasında şiddet uygulandığı ve fiziksel-psikolojik şiddete maruz kaldıkları iddia edildi.
Öğrencilerin yargılanması ve yaşadıkları zorluklar, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı konularında yeniden tartışma başlatırken, davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.