İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Güvenlik Kabinesi toplantısında Gazze'yi işgal planı onaylandı. Bu plan, Gazze'deki 2.3 milyon Filistinli için ölüm, açlık ve sürgün anlamına geliyor. Peki, bu planın detayları neler ve Filistin direnişi bu duruma nasıl tepki veriyor?
İşgal Planının Detayları
Netanyahu, Gazze'yi işgal planının Hamas'ı Gazze'den çıkarmak ve İsrailli esirleri geri almak için "en iyi plan" olduğunu iddia ediyor. Planın aşamaları şu şekilde:
- Aşama 1: Gazze'nin kuzey ve orta kesimindeki tüm Filistinli sivillerin güneye tehcir edilmesi.
- Aşama 2: Ordunun Gazze'de alan tutması ve işgalin tedrici olarak genişletilmesi.
Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ise binlerce yedek askerin göreve çağrıldığını duyurdu. Bu durum, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının şiddetini artıracağının bir işareti olarak yorumlanıyor.
İnsani Yardım Krizi ve Abluka
İsrail, Gazze'ye yönelik tam kuşatmayı sürdürüyor ve insani yardımların girişine izin vermiyor. Ulusal Savunma Bakanı İtamar Ben-Gvir, yardımların kesinlikle Gazze'ye girişine izin verilmemesini savunuyor. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ise ordunun "öfkeli ve aç kalabalıklara yardım dağıtma sorumluluğunu üstlenemeyeceğini" belirtiyor. Bu durum, Gazze'deki insani krizi daha da derinleştiriyor ve Filistinlilerin yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyor.
Filistin Direnişinin Tepkisi
Hamas Siyasi Ofis Üyesi İzzet Raşak, İsrail'in saldırıları genişletme tehdidine karşı, "Yapmadığınız ne kaldı?" sorusunu yöneltiyor. Raşak, Filistinlilerin iradesinin kırılamayacağını ve esirlerin ancak takasla serbest kalabileceğini vurguluyor. Hamas Siyasi Ofis üyelerinden Mahmud el-Merdavi de bu tehditlerin Filistin halkını haklarından vazgeçiremeyeceğini ifade ediyor.
Netanyahu'nun Gazze'yi işgal planı, bölgedeki gerilimi tırmandırıyor ve Filistinlilerin yaşamlarını daha da zorlaştırıyor. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği ve Gazze'deki insani krizi çözmek için ne gibi adımlar atacağı merak konusu. İsrail'in bu planı hayata geçirmesi durumunda, bölgede daha büyük bir çatışma ve insani felaket yaşanması kaçınılmaz olabilir.