İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Likud Partisi, iç istihbarat servisi Şin Bet Başkanı Ronen Bar'a yönelik baskıyı artırarak, onu "Derin Devlet'in özel milis gücü" olmakla suçlayıp istifaya davet etti. Bu durum, kurumla ilgili derinleşen siyasi krizi daha da körükledi. Bir Şin Bet yetkilisinin gizli bilgileri sızdırdığı şüphesiyle tutuklanması, gerilimi tırmandıran bir diğer faktör oldu. Peki, bu krizin ardında yatan sebepler neler ve İsrail'i nasıl etkiliyor?
Şin Bet Krizi: Siyasi Mücadele ve Güvenlik Zaafiyeti
Şin Bet, terörle mücadele soruşturmaları yürüten önemli bir kuruluş olarak, Netanyahu'nun sağcı hükümeti ile güvenlik kuruluşlarının bazı üyeleri ve Gazze'deki rehinelerin aileleri gibi eleştirmenler arasında büyüyen siyasi mücadelenin merkezinde yer alıyor. Netanyahu'ya yakın isimleri soruşturan Şin Bet'in başkanı Bar'ın görevden alınması girişimi, şu an İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından geçici olarak durdurulmuş durumda. Likud Partisi ise Bar'ın hükümetin güvenini kaybettiğini ve derhal istifa etmesi gerektiğini savunuyor.
- 7 Ekim saldırısı: Hamas militanlarının İsrail'in güneyindeki yerleşim yerlerine saldırarak 1.200 kişiyi öldürmesi ve 251 kişiyi rehin almasıyla sonuçlanan güvenlik zaafiyetinin sorumluluğu tartışılıyor.
- Netanyahu'nun suçlamaları: Netanyahu, 7 Ekim saldırısını önleyememesi nedeniyle Şin Bet başkanına olan güvenini kaybettiğini belirtiyor.
- Eleştiriler: Eleştirmenler, Netanyahu'nun bu durumu, Katar ile bazı danışmanları arasında olduğu iddia edilen mali ilişkileri soruşturan polis ve Şin Bet soruşturmasını durdurmak için bir bahane olarak kullandığını öne sürüyor.
İsrail Sokaklarında Protestolar: Demokrasi Tehlikede mi?
Şin Bet krizi, İsrail demokrasisine zarar verdiği gerekçesiyle Netanyahu'ya karşı protesto gösterileri düzenleyen binlerce kişinin sokağa çıkmasına neden oldu. Olaylar, hükümet ile ülkenin en önemli güvenlik kurumlarından biri arasındaki derin ayrışmaları ortaya çıkardı. Bu durum, İsrail'in iç siyasi dengelerini sarsarken, ulusal güvenliğe de gölge düşürüyor.
Ronen Bar, 7 Ekim öncesindeki başarısızlıkları kabul ettiğini ve görev süresi dolmadan istifa edeceğini söyledi. Ancak Netanyahu'nun hiçbir sorumluluk üstlenmemesi ve 7 Ekim olaylarıyla ilgili ulusal bir soruşturmayı reddetmesi nedeniyle, başbakanı ciddi bir çıkar çatışması içinde olmakla suçladı. Adalet Bakanlığı, olayla ilgili haber yapılmasını yasaklayan sansür kararını kaldırdı ancak gözaltına alınan Şin Bet yetkilisinin kimliğinin açıklanamayacağını belirtti.
İsrail'de yaşanan bu siyasi deprem, ülkenin iç ve dış politikalarını derinden etkileyebilecek potansiyele sahip. Netanyahu'nun Şin Bet başkanına yönelik baskısı, hükümetin otoritesini güçlendirme çabası olarak yorumlanırken, eleştirmenler bu durumun demokrasinin temellerini sarstığını savunuyor. Krizin nasıl sonuçlanacağı ve İsrail'in geleceğini nasıl şekillendireceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.
