
MEB Çocuk İşçi Bulma Kurumu Mu? Eğitim-İş'ten Şok Sözler!
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada çarpıcı ifadelere yer verdi. Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) politikalarını sert bir dille eleştirerek, çocukların ideolojik ve ekonomik çıkarlar uğruna sistematik olarak sömürüldüğünü savundu. Açıklamasında, AKP iktidarının tarikat ve cemaatlerle iş birliği içinde çocukları karanlığa mahkum ettiğini, sermaye ile kurduğu ilişkiler sayesinde de çocuk emeğini ucuz iş gücü olarak kullandığını iddia etti.
MEB'in Politikaları ve Çocuk İşçiliği
Özbay, MEB'in eğitim politikalarını çocukların ve ülkenin yararına değil, sermayenin talepleri doğrultusunda şekillendirdiğini belirtti. Sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacını karşılamak adına zorunlu eğitimin süresinin dahi tartışmaya açıldığını vurgulayan Özbay, bu yönelimin çocukların eğitim hakkını gasp eden uygulamaların önünü açtığını, yoksulluğu derinleştirerek eğitimde eşitsizliği büyüttüğünü ve yoksul halk kesimlerini nesilden nesile işçiliğe mahkum ettiğini ifade etti.
Özbay, MESEM'ler (Mesleki Eğitim Merkezleri) aracılığıyla çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırıldığını, kamu kaynaklarının sermayeye aktarıldığını ve bu durumun bir sömürü aracına dönüştüğünü savundu. Uygulamanın başladığı günden bu yana çocukların örgün eğitimden koparıldığını ve MESEM çatısı altında işyerlerinde adeta kölelik koşullarında çalıştırıldığını iddia etti. Bu sistemin, çocukların eğitim hakkını, sağlığını ve güvenliğini hiçe sayarak yalnızca iş dünyasına ucuz iş gücü sağlamaya hizmet ettiğini söyledi.
MEB "Çocuk İşçi Bulma Kurumu" Mu?
"MEB, adeta ‘çocuk işçi bulma kurumu’na dönüşmüştür" diyen Özbay, MEB’in kendi verilerine göre bugün 505 bin çocuğun MESEM kapsamında çalıştığını belirtti. Bu çocuklardan bugüne kadar 14’ünün hayatını kaybettiğini, yüzlercesinin yaralandığını ifade eden Özbay, bu tablonun çocuk emeğinin sistematik sömürüsü karşısında devletin nasıl sorumluluktan kaçtığını gözler önüne serdiğini söyledi. Okulda olması gereken çocukları işverenlere teslim eden MEB'in, adeta ‘çocuk işçi bulma kurumu’na dönüştüğünü iddia etti. Özbay, bir yandan çocuklara bir öğün yemek dahi çok görülürken, diğer yandan kamu kaynaklarının çocukların değil, patronların çıkarları doğrultusunda kullanıldığını savundu.
Türkiye'deki Çocuk İşçi Gerçeği
Türkiye'de okul çağında olmasına rağmen 1 milyon 584 bin çocuğun eğitim dışında olduğunu belirten Özbay, sokakta, tarlada, atölyede, fabrikada çalışmak zorunda kalan; istismarın, şiddetin, erken yaşta evliliğin kurbanı olan milyonlarca çocuk gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. TÜİK’in verilerine göre kayıtlı toplam çocuk işçi sayısının 2023 yılında 759 bin iken 2024 yılında 869 bine yükseldiğini ifade eden Özbay, MESEM'e kayıtlı çocuklar, TÜİK'in açıkladığı kayıtlı çocuk işçiler ve kayıt dışı çalıştırılan çocuklar da dikkate alındığında çocuk işçi sayısının en az 2 milyon olduğunu iddia etti.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay'ın açıklamaları, Türkiye'deki çocuk işçiliği sorununa dikkat çekerek MEB'in politikalarının sorgulanmasına yol açtı. Çocukların eğitim hakkının korunması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi için daha etkili politikaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu durum, hem eğitim camiasında hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırarak, konuyla ilgili daha kapsamlı tartışmaların yapılmasına zemin hazırladı.