Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul'da büyük bir tedirginliğe yol açtı. Depremin ardından evlerine girmekten çekinen birçok vatandaş, geceyi parklarda, bahçelerde ve açık alanlarda geçirdi. Özellikle Silivri ve çevre ilçelerde hissedilen deprem, İstanbulluları derinden etkiledi.
Deprem Sonrası İstanbul'da Yaşananlar
Depremin ardından panik halinde sokaklara dökülen vatandaşlar, gece boyunca evlerine dönmekte tereddüt etti. Özellikle çocuklu aileler ve yaşlılar, soğuk havaya rağmen dışarıda kalmayı tercih etti. Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, parklarda ve açık alanlarda kalan vatandaşlara battaniye, yiyecek ve içecek dağıtarak destek olmaya çalıştı. Depremzedeler, yaşadıkları korkuyu ve endişeyi dile getirirken, yetkililerden daha fazla bilgilendirme ve destek beklediklerini ifade ettiler.
Vatandaşların geceyi dışarıda geçirme nedenleri arasında, binaların hasar görmüş olabileceği endişesi ve artçı sarsıntı korkusu yer alıyor. Uzmanlar, deprem sonrası binalarda oluşabilecek hasarların tespit edilmesi için gerekli incelemelerin yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, vatandaşların deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve olası bir afete karşı hazırlıklı olunması büyük önem taşıyor.
Türkiye Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için, bu tür sarsıntılarla sık sık karşılaşıyoruz. Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek ve gerekli önlemleri almak, can ve mal kayıplarını en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Peki, bireysel olarak ve devlet düzeyinde neler yapabiliriz?
- Binaların depreme dayanıklılığı: Binaların yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi ve inşaat teknikleri büyük önem taşıyor.
- Deprem sigortası: Zorunlu Deprem Sigortası (DASK), deprem sonrası oluşabilecek maddi kayıpların bir kısmını karşılayarak, vatandaşlara güvence sağlıyor.
- Deprem çantası: Evde ve iş yerinde hazır bulundurulması gereken bir deprem çantası, hayati öneme sahip malzemeleri içermelidir.
- Bilinçlendirme eğitimleri: Deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında düzenli eğitimler almak, panik durumunu azaltmaya yardımcı olabilir.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem sonrası yaptığı açıklamada, "İstanbul'da beklenen büyük depremin her an olabileceğini ve bu nedenle hazırlıklı olunması gerektiğini" vurguladı. Ercan, "Binaların sağlamlığı kontrol edilmeli, deprem çantaları hazırlanmalı ve aileler arasında iletişim planları yapılmalı" dedi.
İstanbul'da yaşanan bu son deprem, deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Vatandaşların yaşadığı korku ve tedirginlik, deprem konusunda daha fazla bilinçlenmemiz ve önlem almamız gerektiğini gösteriyor. Unutmayalım ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, güvenli ve sağlam binalarda yaşamak, deprem riskini en aza indirmenin en önemli yoludur.
