İstanbul'da yaşayan milyonlarca vatandaş, 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası artçı sarsıntılarla tedirgin günler geçiriyor. Marmara Denizi'ndeki fay hattında yaşanan hareketlilik, İstanbulluları endişelendirirken, bazı vatandaşlar evlerine girmeye dahi çekiniyor.
Marmara'da Deprem Hareketliliği Devam Ediyor
AFAD verilerine göre, Marmara Denizi'nde meydana gelen son deprem 3.2 büyüklüğünde kaydedildi. Bu deprem, 23 Nisan'daki büyük depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılardan sadece biri. Uzmanlar, fay hattındaki hareketliliğin bir süre daha devam edebileceğini belirtiyor. Bu durum, özellikle depreme dayanıksız binalarda yaşayan vatandaşlar için büyük bir risk oluşturuyor.
Vatandaşlar, sosyal medyada yaşadıkları korkuyu dile getirirken, yetkililerden daha fazla bilgilendirme ve destek bekliyor. Özellikle deprem çantası hazırlama, güvenli toplanma alanları ve acil durum planları gibi konularda bilinçlendirme çalışmalarının artırılması talep ediliyor.
Deprem Psikolojisi ve Alınması Gereken Önlemler
Deprem gibi doğal afetler, insanlar üzerinde psikolojik travmalara yol açabilir. Özellikle büyük bir deprem yaşadıktan sonra, artçı sarsıntılar bile yoğun kaygı ve korkuya neden olabilir. Bu nedenle, deprem psikolojisi konusunda bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor.
- Deprem çantası hazırlayın: İçinde su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri, el feneri ve düdük gibi temel ihtiyaçların bulunduğu bir deprem çantası hazırlayın.
- Güvenli toplanma alanlarını öğrenin: Yaşadığınız bölgedeki güvenli toplanma alanlarını öğrenin ve ailenizle birlikte bu alanlara nasıl ulaşacağınızı planlayın.
- Bina güvenliğinizi kontrol edin: Yaşadığınız binanın depreme dayanıklılığını kontrol ettirin ve gerekli güçlendirme çalışmalarını yaptırın.
- Psikolojik destek alın: Deprem sonrası yaşadığınız kaygı ve korkuyla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir uzmandan psikolojik destek almaktan çekinmeyin.
İstanbul'da yaşanan bu deprem hareketliliği, deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin ve vatandaşların işbirliği içinde hareket ederek, depreme hazırlıklı olmak ve olası riskleri en aza indirmek için çalışması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, yapı güvenliği konusunda hassas davranmak ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor.
