
İsrail'e Şok Soruşturma! Türkleri Kaçırdılar mı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail donanmasının uluslararası sularda Küresel Sumud Filosu'na yönelik gerçekleştirdiği saldırı sonrasında Türk vatandaşlarının alıkonulması iddiasıyla harekete geçti. Başsavcılık, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, ulaşım araçlarının kaçırılması, nitelikli yağma, mala zarar verme ve eziyet" suçlarından resen soruşturma başlattığını duyurdu. Bu gelişme, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde yeni bir gerilim hattı oluşturabilir.
Başsavcılıktan Resmi Açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İnsani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yol alan Küresel Sumud Filosu'na yönelik İsrail donanması unsurları tarafından uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı neticesinde alıkonulan vatandaşlarımız ile ilgili olarak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesindeki düzenlemeler, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 15.Maddesindeki Yetki Kuralları ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 12/13. Maddelerindeki düzenlemeler çerçevesinde “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” , “ Ulaşım Araçlarının Kaçırılması ve Alıkonulması” , “ Nitelikli Yağma” , “Mala Zarar Verme” ve “Eziyet” suçları kapsamında mevcut dosya üzerinden Resen Soruşturma başlatılmıştır.
Olayın Ardından Yaşananlar
Saldırının ardından farklı tarihlerde Türkiye'ye dönen aktivistler ve milletvekilleri, yaşadıklarını anlatarak şikayetçi oldular. İşte o tarihlerde yaşananlar:
- 4 Eylül 2025: İsrail'in alıkoyduğu 36'sı Türk vatandaşı olmak üzere 136 aktivist Türkiye'ye geldi. 59'u şikayetçi oldu.
- 7 Ekim 2025: 16 aktivist daha Türkiye'ye döndü ve şikayetçi sıfatıyla ifade verdi.
- 9 Eylül 2025: Alıkonulan 3 milletvekili Türkiye'ye gelerek şikayetlerini dile getirdi.
- 10 Ekim 2025: 17'si Türk vatandaşı olan 94 aktivist Türkiye'ye döndü. 18'i şikayetçi oldu.
Uluslararası Hukuk Ne Diyor?
Uluslararası hukuk, devletlerin denizlerdeki yetki alanlarını ve sorumluluklarını belirler. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, bu konuda temel bir referans noktasıdır. Sözleşme, devletlerin uluslararası sularda seyrüsefer özgürlüğünü güvence altına alırken, aynı zamanda diğer devletlerin haklarına saygı göstermesini ve yasalara uygun davranmasını gerektirir. İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na yönelik saldırısı ve Türk vatandaşlarını alıkoyması, bu sözleşmeye aykırı bir davranış olarak değerlendirilebilir. Bu durum, uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırmış ve çeşitli tepkilere neden olmuştur.
Soruşturmanın sonucunda, İsrail'in eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olup olmadığı ve Türk vatandaşlarının haklarının ihlal edilip edilmediği belirlenecek. Bu süreç, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin geleceği açısından da önemli bir rol oynayacak.