İran ve İsrail Komünistlerinden Şok Çağrı: Savaşı Durdurun!
İran Komünist Partisi (Tudeh Partisi) ve İsrail Komünist Partisi (Maki),yayınladıkları ortak bildiri ile dikkatleri üzerine çekti. İki parti de, "Öldürmeyi durdurun, savaşı hemen durdurun!" çağrısında bulundu. Bu beklenmedik ortak açıklama, bölgedeki gerilimlerin arttığı bir dönemde geldi.
Saldırganlık Kınandı, Uluslararası Ceza Mahkemesi Vurgusu
Her iki parti de, İsrail'in bölgedeki devam eden saldırganlığını ve uluslararası hukukun doğrudan ihlalini teşkil eden İran'a yönelik son saldırıyı şiddetle kınadıklarını açıkladı. Bildiride, her iki taraftan da sivillere ciddi zarar veren tüm askeri operasyonların derhal durdurulması talep edildi.
Tudeh ve Maki, İsrail'in gerici sağcı hükümetinin ABD emperyalizmi, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği'ndeki müttefiklerinin desteğiyle Gazze ve Batı Şeria'da işlediği suçlara dikkat çekti. Bu suçların, "yalnızca 55.000'den fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve 18.000'den fazla çocuğun öldürülmesine yol açmakla kalmadığı", aynı zamanda İsrail hükümetine "Ortadoğu haritasını ABD emperyalizminin stratejik hedeflerine uygun olarak yeniden çizmek amacıyla bölge ülkelerine karşı daha fazla saldırganlığa yeşil ışık yaktığı" belirtildi. İsrail hükümetinin liderlerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından "insanlığa karşı suç işlemekle haklı olarak suçlandığı" vurgulandı.
Filistin Halkı İçin Uyarı ve Nükleer Silahsızlanma Çağrısı
İran ve İsrail'deki Komünist partiler, İran ve İsrail'de savaş ve yıkıma tanık olunurken, aynı zamanda Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin halkının "insanlık dışı acısının ve baskısının yoğunlaştırılması ve sürdürülmesi için durumun istismar edilmesine karşı" uyarıda bulundu. Uluslararası toplumu, "Filistin halkı ve bölge halkları için yeni bir felaketi önlemek için gerçek ve somut adımlar atmaya" çağıran partiler, şu sloganları attı:
- Bir Filistin devletini hemen tanıyın!
- Gazze'deki soykırımı durdurun!
- Gerilimlerden ve savaştan yalnızca emperyalizm, onun vekilleri, gericiliği ve iktidardaki diktatörlük kazançlıdır!
Bildiride ayrıca, "İsrail ve ABD, Irak, Libya ve Suriye'den sonra şimdi İran'ın egemenliğini baltalamaya kararlıdır ve bölgedeki tüm rejimler, halkların iradesini ve kendi kaderini tayin hakkını bastırmayı amaçlayan aynı emperyalizm ve Ortadoğu hegemonyası projesi altında eğilene kadar durmayacaktır" ifadelerine yer verildi.
Uluslararası Mekanizmaların Kullanılması Gerekliliği
Her iki parti de Orta Doğu'daki ve dünyadaki tüm nükleer silah programlarına ilkesel muhalefetlerini dile getirerek, "Orta Doğu'daki nükleer yarışı durdurmanın yolu, İran'a karşı saldırgan bir savaş değil, tüm bölgenin nükleer silahlardan arındırılması ve İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı imzalamasıdır" dedi.
İsrail, İran ve dünyadaki tüm ilerici ve özgürlüksever güçleri, "uluslararası hukukun bu açık ve acımasız ihlalini kınamak için birleşmeye ve tüm çabaları yıkıcı ve geniş bir askeri çatışmayı önlemeye ve Orta Doğu'da barışı tesis etmeye odaklamaya" çağırdılar. Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi de dahil olmak üzere mevcut tüm uluslararası mekanizmaların, bölgenin yıkıcı bir savaşa sürüklenmesini önlemek için kullanılması gerektiği uyarısında bulunuldu.
İran ve İsrail Komünist Partileri'nin bu ortak bildirisi, bölgedeki karmaşık siyasi denklemler içinde dikkat çekici bir duruş sergiliyor. Savaşın durdurulması ve barışın tesis edilmesi çağrısı, uluslararası arenada yankı bulmaya devam ediyor. Bu çağrının ne gibi sonuçlar doğuracağı ise merak konusu.
