
İmamoğlu Paylaşımı Gazeteci Altan Sancar'ı Mahkemeye Taşıdı! Şok Gelişme
Gazeteci Altan Sancar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı gün yaptığı bir paylaşım nedeniyle ifade verdi. Sancar hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla soruşturma açıldı. Avukatı Yeşu Beğtaş, Sancar'ın ifadeye çağrıldığını duyurdu. Bu durum, ifade özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetleri açısından tartışmaları beraberinde getirdi.
İfadeye Çağıran Paylaşımlar Nelerdi?
Altan Sancar'a yöneltilen suçlamaların temelinde, İmamoğlu'nun gözaltına alındığı 19 Mart'ta attığı bir tweet ve CHP kurultayıyla ilgili yaptığı paylaşım bulunuyor. Sancar'ın paylaşımlarında şu ifadeler yer alıyordu:
- "Ben bitmeyen devir, dönmeyen devran görmedim ve okumadım. Ama öyle, ama böyle. Mesele nerede durduğunuz olacak"
- "CHP’nin tüm milletvekilleri yarın CHP Genel Merkezi’nde olacak. CHP’ye kayyuma dair duyumlar geliyor."
Bu paylaşımlar, savcılık tarafından "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" olarak değerlendirildi ve Sancar hakkında soruşturma başlatılmasına neden oldu. Peki, Sancar bu suçlamalara karşı ne savunma yaptı?
Sancar'ın Savunması: İfade Özgürlüğü ve Gazetecilik Sorumluluğu
İfadesinin ardından açıklama yapan Altan Sancar, İmamoğlu paylaşımıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Türkiye’nin en büyük kentini üç defa seçilerek yöneten bir siyasetçinin gözaltına alınması, içinde bulunduğumuz devir ve dönemle doğrudan ilişkilidir. Ülke ve dünya tarihi bu tarz örnekler ile doludur. Siyasi tarih okumalarına ağırlık veren bir vatandaş olarak buna vurgu yaptım. Ayrıca söz konusu soruşturmanın kamuya mal olmuş tüm içeriklerini okuyarak haberleştirdiğim için haklılığım olduğunu da düşünüyorum. Söz konusu paylaşım sonrası da Türkiye’de herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış, bundan kaynaklı kin ve düşmanlık ortaya çıkmamıştır. Türkiye Cumhuriyet’inde ifade özgürlüğü anayasal güvence altındadır. Kimseyi hedef göstermeyen, sonuçları itibariyle olumsuzluklara yol açmayan bir dönem eleştirisi yargılama konusu olmamalıdır."
Sancar, CHP kurultayı paylaşımıyla ilgili olarak da benzer bir savunma yaparak, paylaşımlarının halkı bilgilendirme amacı taşıdığını ve gazetecilik sorumluluğu çerçevesinde yapıldığını belirtti. "Paylaşımlarda bir suç olmadığı gibi, halkı bilgilendirme amacı bulunmaktadır. Zaten paylaşımın devamında ve sonrasında yazdıklarım ile de paylaşımımın haber niteliğinde olduğunu, gazeteci olarak duyum aldığımı dile getirdim. Paylaşım içeriğinde suç teşkil edecek hiçbir cümle yoktur. Burada Türkiye’nin ana muhalefet partisine yönelik yürütülen yargı sürecine dair bilgilendirme amacıyla yaptım. Haberimin arkasında olduğumu da sonraki paylaşımlarımda vurguladım." şeklinde konuştu.
Sancar, ayrıca, CHP'ye kayyum atanabileceği yönündeki duyumların o dönemde kulislerde konuşulduğunu ve bir gazeteci olarak bu bilgiyi paylaşmasının doğal olduğunu vurguladı. Ekrem İmamoğlu'nun bayramdan önce gözaltına alınacağına dair bir televizyon kanalında yapılan açıklamaya atıfta bulunarak, kendi paylaşımının da aynı nitelikte olduğunu savundu.
Sonuç: İfade Özgürlüğü Tartışması ve Gazetecilik Faaliyetleri
Altan Sancar hakkında açılan soruşturma, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetlerinin sınırları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bir gazetecinin kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yaptığı paylaşımların, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" olarak değerlendirilmesi, basın özgürlüğü açısından kaygı verici bir durum olarak yorumlanıyor. Bu olay, gazetecilerin eleştirel haber yapma ve kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Soruşturmanın sonucu, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü açısından önemli bir emsal teşkil edebilir.