İBB İddianamesi: DEM'den Sert Tepki! Siyasete Yargı Müdahalesi mi?
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Doğan, iddianamenin "devletin demokratik siyaset alanına müdahalesini yargı eliyle gerçekleştirdiğine dair oluşan kanaatleri pekiştirdiğini" iddia etti. Bu açıklama, siyaset ve yargı arasındaki ilişkilere dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
DEM Parti'den İddianameye Sert Eleştiri
Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, iddianamenin içeriğine dair endişelerini dile getirdi. İddianamenin, daha önce de benzer davalarda görüldüğü gibi, siyasi amaçlarla hazırlandığını ve yargının siyasete alet edildiğini savundu. Doğan, "Devletin demokratik siyaset alanına müdahalesini yargı eliyle gerçekleştirdiğine dair oluşan kanaatleri pekiştiren iddianameler, dava dosyaları dışında ne yazık ki bir şey görmüyoruz" şeklinde konuştu.
Doğan ayrıca, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın AİHM kararına rağmen hala tahliye edilmemesini eleştirdi. Demirtaş'ın durumunun, "Kobani kumpas tutsaklığı" olarak nitelendirdiği siyasi bir dava olduğunu ve bu davadan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Doğan, "Siyasi nedenlerle hapiste tuttuğunuz siyasetçileri artık serbest bırakın" çağrısında bulundu.
DEM Parti'nin İBB iddianamesine yönelik eleştirileri şu şekilde özetlenebilir:
- İddianame, devletin siyasete müdahalesinin bir örneği.
- Yargı, siyasi amaçlar için kullanılıyor.
- Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor.
- İddianame, savunma hakkını kısıtlıyor.
İddianamenin Toplumsal Algısı
Ayşegül Doğan, iddianamenin toplumda da benzer şekilde algılandığını belirtti. Anketlerin ve kamuoyu araştırmalarının, insanların bu operasyonların siyasi amaçlarla yapıldığına inandığını gösterdiğini ifade etti. Doğan, "Uluslararası kamuoyunda siyaseten rekabet edemediğiniz birini hapsettiğinizi düşünüyor insanlar" dedi.
Doğan, ayrıca, 16 baronun iddianameyle ilgili yaptığı ortak açıklamaya da değindi. Baronun, halkın özgür iradesiyle seçtiği temsilcileri ve partileri yargı eliyle siyasetsizleştirme çabalarının Anayasaya aykırı olduğunu belirttiğini aktardı.
Çözüm Önerileri ve Beklentiler
DEM Parti, Türkiye'de adalet, demokrasi ve hukukun tesis edilmesi için çeşitli çözüm önerileri sunuyor. Bunlar arasında AİHM ve AYM kararlarının uygulanması, siyasi nedenlerle tutuklu bulunan kişilerin serbest bırakılması ve yargının bağımsızlığının sağlanması yer alıyor.
Doğan, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı'ya gitmesi ve Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini de vurguladı. Bu görüşmenin, barış ve demokratik toplum sürecine hız kazandıracağını ve toplumsal barışın sağlanmasına katkıda bulunacağını ifade etti. "Beklentimiz 'Komisyon İmralı'ya gidecek mi?' sorusunun sürece hız ve güç kazandıracak şekilde olumlu yanıt bulması" dedi.
DEM Parti'nin açıklamaları, Türkiye'deki siyasi atmosferin gerginliğini ve yargı bağımsızlığına dair endişeleri bir kez daha gözler önüne seriyor. İBB iddianamesi ve benzeri davalar, toplumda derin ayrışmalara neden olurken, adalet ve demokrasi taleplerini de yükseltiyor.
