İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yaşanan borç krizi gündeme bomba gibi düştü. Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelmesiyle birlikte İBB'nin borcu tam 9 kat artarak 264 milyar TL'ye ulaştı. Yapılan toplam harcama ise 1 trilyon 171 milyar TL olarak kayıtlara geçti. Ancak, bu devasa borcun büyük bir kısmının karşılığının bulunamaması, kamuoyunda büyük bir endişe yarattı.
İştiraklerle Birlikte Borç 400 Milyar TL'yi Aştı Mı?
İBB'ye bağlı iştiraklerin de borçları hesaba katıldığında, toplam borcun 400 milyar TL'yi aştığı tahmin ediliyor. Bu durum, İBB'nin mali yapısının ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor. Vatandaşlar, bu kadar yüksek bir borcun nasıl oluştuğunu ve İBB'nin bu borcu nasıl ödeyeceğini merak ediyor.
Peki, bu kadar büyük bir borç nasıl oluştu? İşte cevabı:
- Yanlış Yatırımlar: İBB'nin yaptığı bazı yatırımların geri dönüşü olmaması, borcun artmasına neden oldu.
- Plansız Harcamalar: Bütçe disiplininin sağlanamaması, plansız harcamaların artmasına yol açtı.
- Kötü Yönetim: İBB yönetimindeki bazı hatalar, borcun katlanmasına zemin hazırladı.
Borç Krizi İstanbul'u Nasıl Etkileyecek?
İBB'deki bu borç krizinin İstanbul'u nasıl etkileyeceği ise merak konusu. Uzmanlar, borcun artmasıyla birlikte İBB'nin hizmetlerinin aksayabileceği, yeni yatırımların yapılamayabileceği ve hatta bazı projelerin durdurulabileceği konusunda uyarıyor.
İstanbul'un geleceği için bu borç krizinin bir an önce çözülmesi gerekiyor. İBB'nin mali yapısının düzeltilmesi, bütçe disiplininin sağlanması ve doğru yatırımların yapılması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, İstanbul'u daha da zor günler bekleyebilir.
Sonuç olarak, İBB'deki borç krizi, İstanbul için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu krizin çözümü için tüm paydaşların bir araya gelerek ortak bir akıl geliştirmesi ve somut adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, İstanbul'un geleceği karanlık olabilir.
