Gazze'de Ölümün Kucağında Göç: İsrail'in Acımasız Saldırıları
Gazze'de yaşanan insanlık dramı, İsrail'in acımasız saldırılarıyla derinleşiyor. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline gelen Gazze'de, Filistinliler hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sürekli bombardıman altında, kısıtlı yaşam alanlarında sıkışan siviller, göçle ölüm arasında bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Gazze'de Güvenli Bölge Kalmadı
İsrail'in karadan, denizden ve havadan kuşattığı Gazze'de, Filistinliler için güvenli bir yer kalmadı. İsrail ordusunun "güvenli" olduğunu iddia ettiği bölgelere göç etmek zorunda kalan siviller, aslında bir nevi "hızlı ölüm" ile "yavaş ölüm" arasında tercih yapmaya zorlanıyor. Birçok Filistinli, "İkisi de bir çeşit ölüm" diyerek evlerini terk etmeyi reddediyor.
Gazze'den Deyr el-Belah'a göç edenler, kentte yaşanan yoğunluk nedeniyle çadır kuracak yer bulmakta zorlanıyor. Çadırlar birbirine bitişik şekilde kurulurken, içlerinde birden fazla aile barınıyor. Bu durum, salgın hastalıkların yayılması riskini artırıyor ve insani koşulları daha da zorlaştırıyor.
Sağlık Sistemi Çöküyor
İsrail ordusunun aralıksız saldırıları, Gazze'deki sağlık sistemini çökme noktasına getirdi. Rantisi Çocuk Hastanesi ve Göz Hastanesi hizmet dışı kalırken, Tıbbi Yardım Merkezi de yıkıldı. Göz Hastanesi'nin Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesinde göz hizmetleri sunan tek hastane olması, durumu daha da vahim hale getiriyor. Hastanelerin hedef alınması, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.
- Rantisi Çocuk Hastanesi'nin üst katları hedef alındı ve ağır hasar gördü.
- Göz Hastanesi hizmet dışı kaldı, bölgedeki tek göz sağlığı merkezi yok oldu.
- Tıbbi Yardım Merkezi yıkıldı, sağlık hizmetlerine erişim zorlaştı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu 40'ı Gazze kentinden olmak üzere 47 kişi hayatını kaybetti. Bombalanan bir evin enkazında kalan 60 Filistinliye ise hala ulaşılamıyor. Bu durum, kayıpların artabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
Gazze'de yaşanan insanlık dramına son vermek için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor. İsrail'e yönelik baskı artırılmalı, ateşkes sağlanmalı ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için güvenli koridorlar açılmalıdır. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan trajedi daha da derinleşecek ve masum sivillerin hayatları kararmaya devam edecektir.
Gazze'de yaşananlar, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın sınavıdır. Sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Uluslararası toplum, Gazze'deki insanlık dramına dur demek için bir araya gelmeli ve somut adımlar atmalıdır.
