Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Brüksel'den yaptığı çarpıcı açıklamalarla gündeme oturdu. Callamard, Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere tüm uluslararası aktörlere seslenerek İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu. İsrail'in Gazze'ye yiyecek, su ve ilaç girişini engellememesi gerektiğini vurgulayan Callamard, aynı zamanda soykırım ve savaş suçları iddialarının da hesabının sorulması gerektiğini belirtti. Bu açıklamalar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Ablukanın İnsanlık Dramı
Gazze'de yaşanan ablukanın insanlık dramına dönüştüğünü belirten Callamard, uluslararası toplumun sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti. Yıllardır süren abluka nedeniyle Gazze halkının temel ihtiyaçlara erişimde büyük sıkıntılar yaşadığını, sağlık sisteminin çöktüğünü ve yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini dile getirdi. Callamard, "Gazze'de yaşananlar bir insanlık suçudur ve buna seyirci kalınmamalıdır" dedi. Ablukanın sona ermesi için uluslararası toplumun daha fazla baskı yapması gerektiğini vurguladı.
Uluslararası Topluma Çağrı
Callamard, açıklamasında özellikle Avrupa Birliği'ne önemli bir rol düştüğünü belirtti. AB'nin İsrail ile olan ekonomik ve siyasi ilişkilerini kullanarak abluka konusunda baskı yapabileceğini, aynı zamanda soykırım ve savaş suçları iddialarının araştırılması için de öncülük edebileceğini söyledi. Callamard, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların da harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası hukuk çerçevesinde İsrail'in sorumluluğunu yerine getirmesi için gerekli tüm adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Gazze'nin Geleceği
Gazze'de yaşanan ablukanın sadece insani bir kriz değil, aynı zamanda siyasi bir sorun olduğunu da belirten Callamard, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için adil ve sürdürülebilir çözümlerin bulunması gerektiğini söyledi. İsrail ve Filistin arasındaki sorunların çözümü için uluslararası toplumun daha aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Callamard, Gazze halkının hak ettiği yaşam koşullarına kavuşması için tüm tarafların sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Uluslararası Af Örgütü'nün bu konudaki çalışmalarına kararlılıkla devam edeceğini belirtti.