AKP'li Vekilin Maden Ocağı Alarm Veriyor! Çevre Felaketi Mi?
Gündem

AKP'li Vekilin Maden Ocağı Alarm Veriyor! Çevre Felaketi Mi?

18 May 20255 dk okuma

Giresun'un Doğankent ilçesinde yaşananlar, çevre duyarlılığı olan herkesi derinden etkileyecek türden. AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz'e ait olduğu iddia edilen bir maden ocağının atık sularının doğrudan dereye boşaltıldığı görüntüler, bölgede büyük bir infiale yol açtı. ÇED raporu olmadan faaliyet gösterdiği belirtilen maden ocağı, sadece yerel halkın değil, tüm doğaseverlerin tepkisini çekiyor. Peki, bu çevre felaketinin arkasında yatan gerçekler neler?

ÇED Raporu Olmadan Faaliyet Göstermek Ne Anlama Geliyor?

ÇED, yani Çevresel Etki Değerlendirmesi, bir projenin çevreye olası etkilerini önceden belirlemek ve bu etkileri en aza indirmek için alınan önlemlerin bütünüdür. ÇED raporu olmadan bir maden ocağının faaliyet göstermesi, çevresel risklerin yeterince değerlendirilmediği ve gerekli önlemlerin alınmadığı anlamına gelir. Bu durum, su kaynaklarının kirlenmesi, toprak erozyonu, biyoçeşitliliğin zarar görmesi gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu durum, sadece yerel ekosistemi değil, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit etmektedir.

Bölge Halkının Tepkisi ve Talepleri

Maden ocağının faaliyetlerine karşı bölge halkı büyük bir tepki gösteriyor. Atık suların dereye boşaltılmasıyla birlikte su kaynaklarının kirlendiğini, tarım arazilerinin zarar gördüğünü ve yaşam alanlarının tehdit altında olduğunu belirten vatandaşlar, maden faaliyetlerinin derhal durdurulmasını talep ediyor. Bölge halkı, yetkililere seslenerek bu çevre katliamına dur denilmesini ve sorumluların cezalandırılmasını istiyor.

  • Maden faaliyetlerinin durdurulması
  • Çevresel zararın tespiti ve telafisi
  • Sorumluların cezalandırılması
  • ÇED raporunun şeffaf bir şekilde incelenmesi

Bu Olayın Ardından Neler Olacak?

Giresun'da yaşanan bu çevre felaketi, Türkiye'deki madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri konusunda önemli bir tartışma başlatabilir. ÇED raporlarının önemi, denetim mekanizmalarının etkinliği ve çevreye duyarlı madencilik uygulamalarının gerekliliği bir kez daha gündeme gelecektir. Bu olayın, benzer faaliyetlerde bulunan diğer maden ocakları için de bir uyarı niteliğinde olması bekleniyor. Umuyoruz ki yetkililer, bu feryada kulak vererek gerekli önlemleri alacak ve doğanın korunması için gereken adımları atacaktır.