Ahmet Hakan'dan Şok İddia: Başörtüsü Avına mı Çıkılacak?

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, gündeme bomba gibi düşen bir iddiayı köşesine taşıdı. Hakan, eski bir Danıştay Başsavcısı'nın sosyal medyada yaptığı bir paylaşımı eleştirerek, "AKP gittikten sonra sokaklarda başörtülü avına mı çıkılacak?" sorusunu sordu.

Tartışmalı Paylaşım ve Tepkiler

Ahmet Hakan, "Düşünbil" adlı bir derginin sosyal medya hesabından yapılan "AKP gittikten sonra yapılacaklar" başlıklı bir paylaşıma dikkat çekti. Söz konusu paylaşımda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması, camilere bütçe ayrılmaması ve kamu kurumlarında türban yasağı gibi maddeler yer alıyordu. Hakan, bu maddelere eski Danıştay Başsavcısı'nın "Ütopya. Gerçekleşmesini dilerim tüm kalbimle" şeklinde yorum yapmasına tepki gösterdi.

Hakan, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılacak, bütçesi sağlık, eğitim ve bilime aktarılacak. Camiler, camiye gidenlerin bağışları ile ayakta duracak. Bütçeden ekstra bir pay ayrılmayacak. Tüm kamu kurumlarında türban yasaklanacak”

Bu paylaşım ve yoruma birçok kesimden tepki geldi. Sosyal medyada konuyla ilgili tartışmalar alevlenirken, bazı kullanıcılar paylaşımı desteklerken, büyük bir çoğunluk ise nefret söylemi içerdiğini savundu.

CHP'ye Eleştiriler

Ahmet Hakan, yazısında söz konusu yorum üzerinden CHP'yi de eleştirdi. Hakan, CHP'nin bu tür söylemlere karşı net bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı. CHP'nin sessiz kalmasının, bu tür nefret söylemlerini cesaretlendirdiğini savundu.

Hakan'ın bu çıkışı, siyaset ve medya dünyasında geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, Hakan'ın eleştirilerine katılırken, bazıları ise Hakan'ın konuyu abarttığını savundu.

Türkiye'de başörtüsü konusu, uzun yıllardır tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle kamu kurumlarında başörtüsü yasağı, birçok tartışmaya ve ayrışmaya neden olmuştu. Son yıllarda yasağın kalkmasıyla birlikte, konu daha az gündeme gelmesine rağmen, bu tür paylaşımlar ve tartışmalar, konunun hala hassasiyetini koruduğunu gösteriyor.

Ahmet Hakan'ın bu iddiaları, Türkiye'nin yakın geçmişinde yaşanan tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Başörtüsü konusundaki hassasiyetin devam ettiği ve bu tür söylemlerin toplumda nasıl bir etki yaratabileceği bir kez daha gözler önüne serildi. Bu tür olaylar, diyalog ve hoşgörünün önemini bir kez daha hatırlatıyor.