
Yunanistan'dan Helikopter Hamlesi! ABD'den İkinci El Apache Alımı mı?
Yunanistan, savunma gücünü artırmak amacıyla dikkat çekici bir adım attı. Yunan basınına yansıyan haberlere göre, Atina, ABD envanterinden önemli sayıda ikinci el AH-64D Apache Longbow taarruz helikopteri alımına hazırlanıyor. Bu hamle, Yunanistan'ın askeri modernizasyon çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Yunanistan'ın Apache Helikopteri Hamlesinin Detayları
Kathimerini gazetesinin haberine göre, ABD Savunma Bakanlığı'nın planlanan emekliye sevk programı çerçevesinde yaklaşık 100 adet AH-64D tipi helikopterin hizmet dışına ayrılması bekleniyor. Yunanistan ise bu platformlardan 30 adedini, iki parti halinde tedarik etmeyi hedefliyor. Bu alım, Yunanistan'ın taarruz helikopteri filosunu önemli ölçüde güçlendirecek.
AH-64D Apache Longbow Helikopterinin Önemi
AH-64D Apache Longbow, dünyanın en gelişmiş taarruz helikopterlerinden biri olarak kabul ediliyor. Sahip olduğu gelişmiş sensörler, silah sistemleri ve gece görüş yetenekleri sayesinde, muharebe alanında önemli bir avantaja sahip. Yunanistan'ın bu helikopterleri envanterine katması, bölgedeki askeri dengeyi etkileyebilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
- Gelişmiş Sensörler: Hedefleri tespit ve takip etmede üstün yetenek.
- Silah Sistemleri: Hava-yer ve hava-hava füzeleri, roketler ve makineli tüfekler.
- Gece Görüş Yetenekleri: Gece ve kötü hava koşullarında operasyon imkanı.
Savunma Sanayii ve Bölgesel Etkiler
Yunanistan'ın bu alımı, sadece kendi savunma kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesel güç dengelerini de etkileyebilecek potansiyele sahip. Bu durum, diğer ülkelerin de savunma harcamalarını ve stratejilerini gözden geçirmesine neden olabilir. Ayrıca, savunma sanayii şirketleri arasındaki rekabetin de artmasına yol açabilir.
Sonuç olarak, Yunanistan'ın ABD'den ikinci el AH-64D Apache Longbow taarruz helikopteri alımı, bölgedeki askeri dengeleri etkileyebilecek stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Bu alımın, Yunanistan'ın savunma gücünü artırmasının yanı sıra, bölgesel güvenlik dinamiklerini de yeniden şekillendirebileceği öngörülüyor.