Mümtaz'er Türköne'nin son açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. Türköne, çözüm sürecinin yeniden rayına oturması için hukuka dönülmesi gerektiğini ve bu nedenle tutuklu yargılanan herkesin serbest bırakılması gerektiğini savundu. Peki, bu iddialar ne kadar gerçekçi? Özdağ, Demirtaş, Kavala ve İmamoğlu gerçekten serbest kalacak mı?
Türköne'nin Şaşırtan Öngörüsü
Mümtaz'er Türköne, çözüm sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin hukuka dönmek zorunda olduğunu vurguladı. Bu dönüşün sağlanabilmesi için de tutuklu yargılanan herkesin serbest bırakılması gerektiğini savundu. Türköne, "Çözüm sürecinin rayına girmesi için hukuka dönmek lazım, hukuka dönmek için de olması gereken tutuklu yargılanan herkesin serbest kalması gerekiyor, Türkiye buna mecbur. Bu mecburiyetten yola çıkarak ben şöyle bir öngörüde bulunuyorum yakın zamanda hepsi serbest kalacak" dedi.
Bu öngörüsüyle Türköne, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Özellikle Özdağ, Demirtaş, Kavala ve İmamoğlu gibi isimlerin serbest kalma ihtimali, kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı. Türköne'nin bu açıklamaları, akıllara çeşitli soruları getirdi:
- Bu öngörü ne kadar gerçekçi?
- Hukuki süreçler bu yönde mi ilerliyor?
- Siyasi dengeler bu durumu nasıl etkileyecek?
Bahçeli'den Türköne'ye Sert Yanıt
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türköne'nin "Erdoğan çözüm sürecini tırpanlayacak, Devlet Bahçeli de bunun üzerine Türkiye'yi erken seçime götürecek" şeklindeki öngörüsüne sert tepki göstermişti. Bahçeli, "Küçücük akıllarıyla niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşunadır" diyerek Türköne'nin iddialarını reddetmişti. Bu karşılıklı açıklamalar, siyasi gerilimin daha da artmasına neden oldu.
Hukuki Süreçler Ne Gösteriyor?
Türköne'nin öngörüsünün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, öncelikle hukuki süreçlerin nasıl ilerleyeceğine bağlı. Özdağ, Demirtaş, Kavala ve İmamoğlu'nun davaları, Türkiye'nin iç ve dış politikası açısından büyük önem taşıyor. Bu isimlerin serbest bırakılması, hem Türkiye'nin imajını düzeltebilir hem de siyasi dengeleri değiştirebilir. Ancak, hukuki süreçlerin nasıl sonuçlanacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Mümtaz'er Türköne'nin bu iddialı öngörüsü, Türkiye'nin yakın geleceği hakkında önemli ipuçları veriyor olabilir. Hukuki süreçlerin nasıl ilerleyeceği, siyasi aktörlerin nasıl bir tutum sergileyeceği ve kamuoyunun bu gelişmelere nasıl tepki vereceği, önümüzdeki günlerde yakından takip edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin siyasi ve hukuki geleceği açısından belirleyici olabilir.
