Özkök'ten Varank-Koç Baklava Anı: Neler Hissetti? Şok İtiraf!
Dünya

Özkök'ten Varank-Koç Baklava Anı: Neler Hissetti? Şok İtiraf!


26 May 20255 dk okuma45 görüntülenmeSon güncelleme: 07 September 2025

Gazeteci Ertuğrul Özkök, Fenerbahçe'nin Euroleague şampiyonluğunun coşkusunu yaşarken, AKP'li Mustafa Varank'ın Başkan Ali Koç'a baklava yedirmesi olayına dair çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Özkök, bu anın kendisinde uyandırdığı hisleri ve spor ile siyasetin iç içe geçmesinin yarattığı düşünceleri okuyucularıyla paylaştı. İşte Özkök'ün dikkat çeken analizi…

Fenerbahçe'nin Zaferi ve Siyasetin Gölgesi

Özkök yazısına, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutlayarak başlıyor ve Bishoq Briggs'in "Champion" şarkısının coşkusunu dile getiriyor. Ancak, bu sevincin gölgesinde Mustafa Varank'ın Ali Koç'a baklava yedirmesi olayının yarattığı karmaşık duyguları ifade ediyor. "Dün geceden beri kafamda Bishoq Briggs’in “Champion” şarkısının nakaratı durmadan Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu kutluyorum" diyerek, zaferin coşkusunu vurguluyor.

Özkök, Varank'ın Koç'a baklava ikram etmesini, siyasetin sporun içine sızması olarak değerlendiriyor. Bu durumun, sporun birleştirici gücüne zarar verebileceği endişesini taşıyor. Fenerbahçe'nin başarısının, siyasi arenada farklı anlamlar yüklenerek kullanılması, Özkök'ü rahatsız ediyor. Sporun, siyasi çekişmelerden uzak, sadece rekabet ve başarı odaklı olması gerektiğini savunuyor.

Özkök'ün yazısında dikkat çeken bir diğer nokta ise, Fenerbahçe taraftarlarının bu olaya nasıl yaklaştığı sorusu. Taraftarların bir kısmı, Varank'ın jestini olumlu karşılarken, bir kısmı ise siyasetin spora karışmasından dolayı rahatsızlık duyuyor. Bu durum, sporun sadece bir oyun olmaktan çıkıp, farklı ideolojilerin ve görüşlerin çatıştığı bir platform haline gelmesine neden oluyor.

Baklava İkramı Siyasete Mi Hizmet Ediyor?

Mustafa Varank'ın Ali Koç'a baklava ikramı, sadece bir jest miydi, yoksa siyasi bir mesaj mı içeriyordu? Bu soru, Özkök'ün yazısının temelini oluşturuyor. Özkök, bu türden eylemlerin, siyasetçilerin sporu kendi çıkarları için kullanma çabası olarak görülebileceğini belirtiyor. Sporun, siyasi propaganda aracı olarak kullanılması, sporun özünü zedeliyor ve taraftarlar arasında gereksiz gerginliklere yol açıyor.

Özkök, sporun birleştirici gücünü korumak için, siyasetçilerin spordan uzak durması gerektiğini vurguluyor. Sporcuların ve kulüplerin, siyasi baskılardan uzak, özgürce rekabet edebilmesi, sporun gelişimi için hayati önem taşıyor. Siyasetin spora karışması, sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde yaşanan bir sorun. Bu sorunun çözümü için, spor camiasının ve medyanın daha duyarlı olması gerekiyor.

Spor ve Siyaset Arasındaki İnce Çizgi

Ertuğrul Özkök'ün yazısı, spor ve siyaset arasındaki ince çizgiyi bir kez daha gözler önüne seriyor. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu gibi büyük bir başarının bile, siyasi tartışmalara malzeme olması, sporun ne kadar hassas bir konu olduğunu gösteriyor. Sporun, siyasi çıkarların ve ideolojilerin arenası haline gelmesi, sporun özünü kaybetmesine neden oluyor. Bu nedenle, sporun birleştirici, eğlendirici ve rekabetçi yönünün korunması, hepimizin sorumluluğunda.

Özkök'ün analizi, sporun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve siyasi bir anlam taşıdığını gösteriyor. Fenerbahçe'nin zaferi, sadece taraftarlarını değil, tüm Türkiye'yi sevindirirken, Mustafa Varank'ın Ali Koç'a baklava ikramı, siyasetin spora olan etkisini bir kez daha gündeme getiriyor. Sporun, siyasi çekişmelerden uzak, sadece rekabet ve başarı odaklı olması dileğiyle…