Eskişehir ve Kocaeli'de üniversite öğrencilerinin katıldığı protesto eylemlerinin ardından yaşanan gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İddialara göre, öğrencilerin aileleri kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından aranarak, çocuklarının eylemlere katılımı hakkında tehditvari açıklamalarda bulunuldu. Bu durum, hem ailelerde endişe yaratırken hem de hukuk çevrelerinde tartışmalara yol açtı. Avukatlar, söz konusu aramaların hukuka aykırı olduğunu ve suç teşkil ettiğini belirtirken, öğrenciler ise bu tür girişimlerin bir yıldırma politikası olduğunu savunuyor.
Hukukçulardan Sert Tepki: Bu Bir Suç!
Avukatlar, ailelerin polis tarafından aranarak çocuklarının eylemlere katılımı hakkında bilgi istenmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguluyor. Bu tür aramaların, özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği ve ailelerin üzerinde baskı oluşturduğu belirtiliyor. Avukatlar, bu tür uygulamaların derhal sonlandırılması gerektiğini ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılması gerektiğini ifade ediyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Ayşe Demir, "Bu tür aramalar, Anayasa'nın özel hayatın gizliliği ilkesine açıkça aykırıdır. Ailelerin bu şekilde taciz edilmesi, kabul edilemez bir durumdur. Bu aramaları yapanlar hakkında derhal suç duyurusunda bulunulmalıdır" dedi.
Öğrenciler: Yıldırma Politikalarına Boyun Eğmeyeceğiz!
Eylemlere katılan öğrenciler ise, ailelerinin aranmasının bir yıldırma politikası olduğunu düşünüyor. Öğrenciler, bu tür girişimlerle sindirilmeye çalışıldıklarını ancak haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtiyorlar. Öğrenci temsilcisi Mehmet Kaya, "Bizler, demokratik haklarımızı kullanarak düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Ailelerimizin aranması, bizleri susturmaya yönelik bir girişimdir. Ancak biz, bu tür baskılara boyun eğmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Öğrenciler, bu tür olayların artması halinde, daha geniş çaplı protesto eylemleri düzenleyeceklerini ve hukuki yollara başvuracaklarını ifade ediyorlar.
- Ailelerin aranmasıyla ilgili detaylı bilgi toplamak
- Hukuki destek almak
- Kamuoyunu bilgilendirmek
- Yıldırma politikalarına karşı durmak
Sonuç olarak, Eskişehir ve Kocaeli'de yaşanan bu olaylar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Yetkililerin, iddiaları titizlikle soruşturması ve sorumluları cezalandırması, hem kamuoyunun vicdanını rahatlatacak hem de benzer olayların önüne geçecektir. Aksi takdirde, bu tür uygulamaların yaygınlaşması, toplumda güvensizlik ortamı yaratacak ve demokratik değerlere zarar verecektir.