İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'nde yeni bir "güvenlik koridoru" oluşturacaklarını açıkladı. Bu açıklama, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini daha da genişleteceği anlamına geliyor. Peki, bu koridor ne anlama geliyor ve bölgedeki dengeleri nasıl etkileyecek?
Netanyahu'nun Koridor Planı: Amaç Ne?
Netanyahu, 2 Nisan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, söz konusu adımın "Hamas'a baskı yapmayı" amaçladığını iddia etti. Ancak The Associated Press (AP) haber ajansının değerlendirmesine göre, İsrail'in Gazze'de oluşturacağını söylediği yeni koridor, güneydeki Refah kentinin Gazze Şeridi'nin geri kalanından ayrılması anlamına gelebilir. Bu durum, Gazze'deki Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlayarak insani krizi derinleştirebilir.
Netanyahu'nun açıklaması, Savunma Bakanı Israel Katz'ın Gazze Şeridi'ndeki operasyonlarını genişlettiklerini duyurmasının ardından geldi. Katz, Gazze Şeridi'nde ateşkesi bozarak tekrar başlattıkları saldırıları genişlettiklerini ve bu saldırıların Hamas ve Gazze halkı üzerindeki baskıyı arttıracağını savundu.
"İkinci Philadelphi Koridoru" İddiası
Netanyahu, Gazze Şeridi'nde oluşturmak istedikleri hattı "Morrag Koridoru" olarak adlandırdı. Morrag, adını bir zamanlar Han Yunus ve Refah arasında yer alan yasadışı Yahudi yerleşiminden alıyor. Netanyahu, bu açıklamasıyla koridorun Han Yunus ve Refah arasında açılacağına işaret ederek bu hattın "ikinci Philadelphi Koridoru" olacağını savundu.
"Selahaddin Koridoru" olarak da bilinen ve Gazze ile Mısır sınırında yer alan Philadelphi Koridoru, 1979'da Mısır ile İsrail arasında imzalanan "Camp David" anlaşması kapsamında tampon bölgede yer alıyor. Bu koridor, geçen mayıs ayından bu yana İsrail'in kontrolü altında bulunuyor. İsrail, ateşkesin ilk aşaması kapsamında çekildiği, Gazze Şeridi'nin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlayan Netzarim Koridoru'nu da ateşkesi bozmasının ardından yeniden işgal etmişti.
Filistin Yönetimi'nden Sert Tepki
Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi, Netanyahu'nun Gazze'de yeni koridor planına tepki göstererek planı "tamamıyla reddettiklerini" açıkladı. Filistin Yönetimi, Hamas'a da çağrıda bulunarak Gazze'nin yönetimini bırakmalarını istedi. Bu durum, Filistin içindeki siyasi bölünmüşlüğün de devam ettiğini gösteriyor.
İsrail'in Gazze'deki yeni işgal planı, bölgede gerilimi tırmandırarak yeni bir çatışma dalgasını tetikleyebilir. Uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği ve İsrail'i durdurmak için hangi adımları atacağı merak konusu.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun Gazze'de yeni "güvenlik koridoru" oluşturma planı, Filistin topraklarındaki işgali derinleştirme ve Gazze'yi daha da izole etme amacı taşıyor. Bu durum, bölgedeki barış umutlarını azaltırken, Filistin halkının yaşadığı insani krizi daha da kötüleştirebilir. Uluslararası toplumun bu tehlikeli gidişata dur demesi ve adil bir çözüm için çaba göstermesi gerekiyor.
