Türkiye ekonomisi zorlu bir süreçten geçerken, vatandaşların kredi borçları ve icra dosyaları da endişe verici boyutlara ulaşıyor. CHP TBMM Grubu'nun hazırladığı son ekonomi raporu, bu durumu çarpıcı verilerle gözler önüne seriyor. Rapora göre, 2025'in ilk dört ayında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı 3 milyon 85 bini aşarken, 42 milyon vatandaşın bankalara kredi borcu bulunuyor. Bu durum, ekonomik krizin derinleştiği ve vatandaşların geçim sıkıntısının arttığı yönünde önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.
İcra Dosyaları Rekor Kırıyor
CHP'nin raporunda yer alan bilgilere göre, 1 Ocak - 18 Nisan tarihleri arasında icra dairelerine UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısı 3 milyon 85 bin olarak kaydedildi. Bu rakam, geçtiğimiz yıllara oranla ciddi bir artış gösteriyor ve vatandaşların borçlarını ödeme konusunda yaşadığı zorlukları net bir şekilde ortaya koyuyor. İcra dosyalarındaki bu artış, sadece bireyleri değil, aynı zamanda ülke ekonomisini de olumsuz etkiliyor.
İcra süreçleri, vatandaşların maddi kayıplarının yanı sıra psikolojik olarak da yıpranmasına neden oluyor. Borçlarını ödeyemeyen birçok kişi, evini, arabasını veya diğer değerli eşyalarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, toplumsal huzursuzluğun artmasına ve sosyal sorunların derinleşmesine yol açabiliyor.
- İcra dosyalarındaki artışın temel nedenleri arasında yüksek enflasyon, işsizlik ve gelir eşitsizliği yer alıyor.
- Vatandaşlar, artan yaşam maliyetleri karşısında kredi kartlarına ve banka kredilerine başvurmak zorunda kalıyor.
- Ancak, faiz oranlarının yüksekliği ve ekonomik belirsizlikler, borçların ödenmesini zorlaştırıyor.
42 Milyon Vatandaş Kredi Borcuyla Boğuşuyor
Raporda dikkat çeken bir diğer önemli nokta ise Türkiye'de 42 milyon vatandaşın bankalara kredi borcu bulunması. Bu, ülke nüfusunun önemli bir bölümünün borç yükü altında ezildiği anlamına geliyor. Kredi borçları, vatandaşların harcama yapma ve yatırım yapma kapasitesini azaltarak ekonomik büyümeyi de olumsuz etkiliyor.
Kredi borçlarının artmasının nedenleri arasında, düşük gelirler, yüksek enflasyon ve plansız harcamalar yer alıyor. Vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak veya beklenmedik harcamaları karşılamak için kredi kullanmak zorunda kalıyor. Ancak, kredi kartı faizlerinin yüksekliği ve ödeme koşullarının zorluğu, borçların katlanarak artmasına neden olabiliyor.
Hükümetin, kredi borçlarını yapılandırma veya faiz oranlarını düşürme gibi önlemler alması, vatandaşların rahat bir nefes almasına yardımcı olabilir. Ayrıca, ekonomik istikrarın sağlanması, işsizliğin azaltılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi de kredi borçlarının azaltılması için önemli adımlar olacaktır.
CHP'nin ekonomi raporu, Türkiye ekonomisinin kırılganlığını ve vatandaşların yaşadığı geçim sıkıntısını açıkça ortaya koyuyor. İcra dosyalarındaki artış ve 42 milyon vatandaşın kredi borcuyla boğuşması, acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Hükümetin, ekonomik istikrarı sağlamak, işsizliği azaltmak ve gelir dağılımını iyileştirmek için kapsamlı bir plan hazırlaması gerekiyor. Aksi takdirde, ekonomik krizin derinleşmesi ve toplumsal sorunların artması kaçınılmaz olacaktır.