İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız devam ediyor. Son olarak Cibaliye Mülteci Kampı'nda bulunan bir okul ve Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki bir cami hedef alındı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 16 sivil hayatını kaybetti. Bu acı olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve İsrail'e yönelik tepkileri artırdı.
Okul Bombalandı: 15 Sivil Hayatını Kaybetti
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Cibaliye Mülteci Kampı'nda yerinden edilmiş sivillerin barındığı Fatıma Bint Esed Okulu, İsrail ordusu tarafından hedef alındı. Saldırıda en az 15 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda sivilin de yaralandığı belirtildi. Okulun sivil yerleşim alanı içerisinde bulunması ve herhangi bir askeri hedef barındırmaması, saldırının kasıtlı yapıldığı iddialarını güçlendiriyor.
Bu tür saldırılar, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak kabul edilmekte ve savaş suçları kapsamında değerlendirilmektedir. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'i defalarca sivilleri koruma konusunda uyarmış ancak bu uyarılar dikkate alınmamıştır.
Camiye Saldırı: Bir Çocuk Hayatını Yitirdi
Nuseyrat Mülteci Kampı'nda bulunan Hammad el-Hasnat Camii de İsrail'in hedefi oldu. Camiye düzenlenen saldırıda en az bir çocuğun hayatını kaybettiği bildirildi. Caminin ibadete açık olduğu ve herhangi bir askeri faaliyetin yürütülmediği belirtilirken, bu saldırı da büyük bir infiale yol açtı.
Cami ve okulların hedef alınması, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarının orantısız güç kullanımına dönüştüğünü ve sivillerin hayatını hiçe saydığını göstermektedir. Bu tür eylemler, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırarak barış umutlarını zayıflatmaktadır.
Uluslararası Tepkiler ve Çözüm Arayışları
Gazze'deki son saldırılar, uluslararası toplumun sert tepkisine neden oldu. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve çeşitli ülkeler, İsrail'i sivilleri koruma konusunda daha dikkatli olmaya çağırırken, saldırıların bağımsız bir şekilde soruşturulması gerektiğini vurguladı.
Bölgedeki gerilimin azaltılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için uluslararası toplumun daha aktif rol oynaması gerektiği belirtiliyor. Ateşkes çabalarının yeniden başlatılması ve tarafların müzakere masasına oturması, bu acıların son bulması için elzemdir. Ancak, İsrail'in saldırgan tutumu ve uluslararası çağrılara kulak tıkaması, çözüm sürecini zorlaştırmaktadır.
Gazze'de yaşanan bu son olaylar, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirmiştir. Sivillerin korunması, uluslararası hukukun temel bir ilkesidir ve bu ilkenin ihlal edilmesi kabul edilemez. Uluslararası toplumun, bu tür saldırıların tekrarlanmaması için daha kararlı adımlar atması ve İsrail'e gerekli baskıyı uygulaması gerekmektedir.
