11 Nisan 2025 Cuma

Candan Yüceer'den İmamoğlu Ziyareti: Milli İrade mi Tutuklu?

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Silivri'deki Marmara Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Yüceer, yaşanan süreci eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi.

Yüceer'den Sert Eleştiriler

Yüceer, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, "Sürece bakıldığında burada suçun değil de adeta muhalefetin, muhalefet edenlerin, seçilmiş belediye başkanlarının cezalandırıldığı; muhalefetin baskıyla, zorbalıkla sindirilmeye çalışıldığı bir sürece şahit oluyoruz" ifadelerini kullandı. Bu sözleriyle, İmamoğlu'nun tutukluluğunun siyasi bir karar olduğu ve muhalefeti susturma amacı taşıdığı yönündeki düşüncelerini dile getirdi. Yüceer'in açıklamaları, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı.

Ayrıca Yüceer, "Bugün tutuklu olan milli iradedir, ifade özgürlüğüdür. Protesto özgürlüğü hapistedir. İnsanların artık can ve mal güvenliğinin kalmadığı gerçeğinin ortaya çıktığı bir gündür" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Türkiye'deki genel hukuk sistemine ve ifade özgürlüğüne yönelik eleştirileri de içeriyor.

İfade Özgürlüğü Tartışması

Yüceer'in açıklamaları, Türkiye'de son dönemde sıkça tartışılan ifade özgürlüğü konusunu yeniden gündeme getirdi. Özellikle siyasi arenada yapılan eleştirilerin ve protestoların engellenmesi, toplumun farklı kesimlerinden tepki çekiyor. İfade özgürlüğünün kısıtlanması, demokratik bir toplumun temel ilkeleriyle çelişiyor ve farklı düşüncelerin serbestçe ifade edilebilmesi için uygun ortamın sağlanması gerekiyor.

  • İfade özgürlüğü demokrasinin temelidir.
  • Eleştiri hakkı engellenemez.
  • Farklı düşünceler bir arada yaşayabilmelidir.

Sonuç

Candan Yüceer'in Ekrem İmamoğlu'nu ziyareti ve sonrasında yaptığı açıklamalar, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve hukuk sistemini yeniden tartışmaya açtı. Yüceer'in "Bugün tutuklu olan milli iradedir" sözleri, İmamoğlu'nun tutukluluğunun sadece bir bireyin değil, tüm seçmenlerin iradesine yönelik bir müdahale olarak algılandığını gösteriyor. Bu durum, toplumda derin bir rahatsızlık yaratırken, ifade özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün korunması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği mesajını veriyor. Önümüzdeki günlerde bu ziyaretin ve açıklamaların siyasi ve hukuki sonuçları yakından takip edilecek.

İlgili Haberler