Ben-Gvir'den Aksa Baskını! Gerilim Tırmanıyor
Dünya

Ben-Gvir'den Aksa Baskını! Gerilim Tırmanıyor


27 May 20255 dk okuma49 görüntülenmeSon güncelleme: 02 September 2025

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı baskın, bölgede tansiyonu yeniden yükseltti. Yanında bir grup siyasetçi ve aşırılıkçı Yahudi ile birlikte Aksa'ya giren Ben-Gvir'in bu provokatif eylemi, Filistinliler ve uluslararası kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. İsrail'in 1967'de Doğu Kudüs'ü işgal etmesinin kutlandığı gün ve "Bayrak Yürüyüşü" sırasında gerçekleşen bu baskın, bölgedeki hassasiyetleri daha da artırdı.

Baskına Kimler Katıldı?

Ben-Gvir'e eşinin yanı sıra Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf ve bazı milletvekillerinin de eşlik ettiği belirtildi. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, 1000'den fazla fanatik Yahudi, Aksa'nın avlusunda Yahudi ritüelleri gerçekleştirdi. Bu durum, Mescid-i Aksa'nın kutsallığına yönelik bir ihlal olarak değerlendiriliyor ve bölgedeki Müslümanlar arasında büyük bir öfkeye neden oluyor.

Mescid-i Aksa'nın Önemi

Mescid-i Aksa, Müslümanlar için en kutsal üçüncü mekan olarak kabul edilir. Kudüs'teki bu kutsal mekan, hem Müslümanlar hem de Yahudiler için büyük bir öneme sahiptir. Yahudiler, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu alanı, antik dönemdeki tapınaklarının yeri olarak kabul ederler ve buraya "Tapınak Dağı" adını verirler. Bu durum, bölgede sürekli bir gerilim kaynağı oluşturmaktadır.

Mescid-i Aksa, İslam mimarisinin en önemli örneklerinden biridir ve yüzyıllardır Müslümanların ibadet yeri olmuştur. Ancak, İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs'te bulunması nedeniyle, Mescid-i Aksa sürekli olarak İsrailli yetkililerin ve aşırılıkçı grupların hedefi haline gelmektedir. Bu durum, Filistinliler ve Müslümanlar arasında büyük bir endişe ve tepkiye yol açmaktadır.

Baskının Olası Sonuçları

Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı bu baskın, bölgedeki gerilimi tırmandırarak yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir. Filistinli grupların bu provokasyona sert tepki göstermesi beklenirken, uluslararası toplumun da bu duruma sessiz kalmaması gerekiyor. Bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için, tüm tarafların itidalli davranması ve provokasyonlardan kaçınması büyük önem taşıyor.

Bu tür provokatif eylemler, sadece bölgedeki gerilimi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda İsrail-Filistin barış sürecini de olumsuz etkiliyor. Uluslararası toplumun, bu tür eylemlere karşı net bir tutum sergilemesi ve bölgedeki barışın sağlanması için çaba göstermesi gerekiyor.

Unutulmamalıdır ki, Mescid-i Aksa sadece Filistinliler için değil, tüm Müslümanlar için kutsal bir mekandır. Bu kutsal mekana yönelik herhangi bir saldırı veya provokasyon, tüm Müslüman dünyasında büyük bir tepkiye neden olabilir. Bu nedenle, İsrailli yetkililerin bu tür eylemlerden kaçınması ve Mescid-i Aksa'nın kutsallığına saygı göstermesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa baskını, bölgedeki kırılgan durumu daha da tehlikeli hale getirmiştir. Bu tür provokasyonların önüne geçilmesi, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için hayati önem taşımaktadır. Uluslararası toplumun, bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve tüm tarafları itidale davet etmesi gerekmektedir.