Ankara'da yaşanan olay, Türkiye'yi derinden sarstı. Bir anne, 4 yaşındaki kızının babası tarafından istismar edildiği şüphesiyle şikayetçi oldu. Ancak, soruşturma sonucunda baba hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu karar, anne A.A.'nın büyük tepkisine yol açtı. İşte detaylar...
Olayın Arka Planı
A.A. ve B.G. çifti, 2022 yılında boşandı. 4 yaşındaki kızlarının velayeti anneye verildi. Anne A.A., kızının babasıyla görüştükten sonra tuhaf davranışlar sergilediğini fark etti. 2024 yılının Haziran ve Temmuz aylarında yaşanan görüşmelerin ardından, anne kızının özel bölgesinde kızarıklıklar tespit etti. Bu durum üzerine baba B.G.'yi arayan anne, tatmin edici bir cevap alamadı. İddiaya göre baba, kızının "şekerle uyuya kaldığını" söyledi.
Anne Karakola Başvurdu
Kızının sağlığından endişe duyan anne A.A., vakit kaybetmeden karakola başvurdu. Kızının iç beden muayenesinin yapılmasını talep etti ve baba B.G.'den şikayetçi oldu. Anne, kızının yaşadığı travmayı atlatabilmesi için her türlü hukuki mücadeleyi vereceğini belirtti. Ancak, soruşturma sonucunda verilen takipsizlik kararı, anne A.A.'yı adeta yıktı.
Takipsizlik Kararına Gerekçe
Takipsizlik kararının gerekçesi ise oldukça şaşırtıcı. Kararda, çocuğun beyanlarının yeterli delil olmadığı ve babanın suçsuz olduğu belirtildi. Anne A.A., bu karara itiraz ederek, adaletin yerini bulmasını istediğini ifade etti. Anne, "Kızımın geleceği için bu karara asla razı olmayacağım. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim" dedi.
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Bu olay, çocuk istismarı vakalarında adaletin sağlanmasının ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Takipsizlik kararı, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Birçok kişi, sosyal medya üzerinden anne A.A.'ya destek mesajları gönderdi. Adaletin tecelli etmesi ve çocuğun korunması için yetkililerin harekete geçmesi bekleniyor.
Çocuk istismarı, toplumun en hassas konularından biridir. Bu tür vakalarda delil toplamanın zorluğu, adaletin sağlanmasını güçleştirebilir. Ancak, çocukların korunması ve faillerin cezalandırılması için her türlü çabanın gösterilmesi gerekmektedir.
Bu olayda da anne A.A.'nın kararlılığı ve adalet arayışı, diğer mağdurlara umut ışığı olabilir. Unutulmamalıdır ki, çocukların sesi olmak ve onları korumak, hepimizin sorumluluğundadır.